Tarihin en güçlü imparatorluklarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu elde ettiği birçok başarısı nedeniyle başta Avrupa olmak üzere birçok düşmanın hükümdarların nefretini ve kinini üzerine çekmiştir. Bunlardan biri de hiç şüphesiz Kazıklı Voyvoda ve Kont Drakula diye de bilinen, Eflak Beyliği prensi olan Voyvoda III. Vlad Tepeş olmuştur.

Aslında tarihi arşivlere göre Osmanlı İmparatorluğu’na en çok kin besleyen düşman hükümdarları arasında ilk sırada yer alan Voyvoda III. Vlad esir aldığı insanlara gerçekleştirdiği insanlık dışı işkence metodları sayesinde tarihin en gaddar hükümdarlarından biri olmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu’na karşı beslediği katı kiniyle bilinen 3. Vlad zalim bir karaktere sahip olmasından dolayı ”Kont Drakula” lakabını almıştır.

Özellikle esir aldığı Osmanlı askerlerini ucu sivri büyük kazıklara çakarak çok işkenceli ve acılı bir ölüm ile ölmelerine neden olan bu hükümdar özellikle düşmanlarına karşı kazıka oturtma işkence türünü uygulamasından ötürü ”Kazıklı Voyvoda” ismini de alarak adını dünya tarihine kanlı harflerle yazdırmayı başarmıştır. 1448-1476 tarihleri arası Eflak Beyliği Voyvoda görevini üstlenen III. Vlad acımazlığı ve gaddarlığı sayesinde birçok roman ve filmin konusu haline gelmiştir. En son sinemada yayına koyulan ”Dracula” filmi bu örneklerden sadece bir tanesidir.

3-vlad-kazikli-voyvoda-drakula-kimdir-iskence-yontemleri

 

III. Vlad’ın Gençlik Dönemleri

Dönemin süper güçlerinden biri olan Osmanlı İmparatorluğu III. Vlad’ın babasına karşı uzun dönemler mücadele vererek bir süre sonra onu yenmeyi başarmıştır. Bunun üzerine III. Vlad’ın babası oğlu Vlad’ı Osmanlı İmparatorluğu’na rehin olarak vermiştir. Bu dönemden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nda bir müddet rehin olma durumunu sürdüren Vlad Osmanlı geleneklerini ve göreneklerini de öğrenerek Nif bölgesinde Osmanlı şehzadeleriyle birlikte yaşamını sürdürmüştür. Bu süre zarfında tıpkı Osmanlılar gibi giyinmiş ve onlar gibi konuşup hareket etmiştir.

Nihayet bir müddet sonra Osmanlı İmparatorluğu 1456 tarihinde Belgrad’ı ele geçirmeye giderken bu arada Vlad’a güvenerek ona Güney Erdek bölgesinin güvenliğini sağlaması amacıyla bir ordu tahsis etmiştir. Bu durumu büyük bir fırsat olarak gören III. Vlad Eflak’a sefer düzenlemek amacıyla harekete geçmiştir. Burada bulunan II. Vladislav’ı öldürerek yerine geçmiş ve bu arada III. Vlad ismini de alarak Eflak’ın yeni voyvodası yani prensi olmuştur. III. Voyvoda Eflak prensliği görevini yaklaşık 6 yıl sürdürmüştür.

Prenslik yaptığı dönemlerde kendisine karşı çıkanları ve görüşlerine muhalefet edenleri çeşitli acı verici yöntemlerle öldürmüştür. Bu yöntemler arasında en acı vereni ve kurbanın yavaş ölmesine nedeni olanı ise ”kazığa geçirme” yöntemi olmuştur. III. Voyvoda’nın gaddarlığının önemli bir göstergesi ise kazığa geçirdiği insanların kanlarını temizleterek şarap fıçılarına doldurması ve bir kasede içmesi olmuştur. Bu hareketiyle vampir niteliğini de kazanmış ve birçok ülkenin kendisinden çekinmesine olanak sağlamıştır.

kazikli-voyvoda-osmanli-askerleri

 

Voyvoda III.Vlad’ın Osmanlı İmparatorluğu’na Karşı Beslediği Katı Kini Ve Osmanlı İmparatorluğu’na Karşı Gelmesi

III.Vlad Eflak prensi olduktan yaklaşık 3 yıl sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun varlığını ve gücünü resmen red etmiş ve vergi ödeme istediğini geri çevirmiştir. Daha sonra Macaristan Krallığıyla birleşerek 1460 ve 1461 tarihleri arası Tuna nehrini geçerek Karadeniz kıyılarına kadar ulaşmayı başarmıştır. Burada birçok tarihi kaynaklara göre ve kendi ifadesiyle yaklaşık 23.3884 Türk ve Bulgar vatandaşını katletmiştir. Yine birçok tarihi arşivlere göre yaklaşık 20.000 Osmanlı askerini de kazığa geçirerek hunharca öldürmüştür.

 III. Vlad‘ın gerçekleştirdiği bu büyük katliamlar karşısında harekete geçen Osmanlı orduları 1461 tarihinde Fatih Sultan Mehmet Han komutasında Eflak yakınlarına kadar gelmiştir. Fakat Fatih Sultan Mehmet Han burada gördüğü dehşet verici manzara karşısında oldukça sarsılmıştır. Çünkü gördüğü manzarada yaklaşık 5 kilometre uzunluğunda ve genişliğinde büyük kazıklar dizilmiş ve yine büyük bir alan içerisinde yaklaşık kadınlı çocuklu 20.000 insanın kazıklara geçirilmiş bir vaziyette olduğunu görmüş ve uzunca bir süre üzüntüsünü gizleyememiştir. Bu dehşet verici manzara karşısında askerlerin de morali bir hayli bozulmuş hatta öyle ki birçoğu içerisine girdiği şoktan uzun bir müddet kurtulamamıştır.

Fatih Sultan Mehmet Han‘ın askerlere moral vermesi ordu tekrar kendine gelmiş 1462 tarihinde Eflak’ın başkentinden yer alan merkezi kale ”Turgovişte” kalesini ele geçirmeyi başarmışlardır. III. Vlad ise Fatih Sultan Mehmet Han’ın bu büyük başarısı karşısında daha fazla dayanamayarak ülkesi olan Eflak’ı terk etmek zorunda kalmıştır.

Ancak ülkesini terk etmeden önce burada bulunan tüm kuyulara zehir döktürmüş, ekinleri yaktırmış, tüm hayvanları kılıçtan geçirmiş ve hapishanede bulunan en azılı ve bulaşıcı hastalıklara sahip olan mahkumları salı vererek Türk halkının arasına karışmasını sağlamıştır. Bu taktik sayesinde çok sayıda Osmanlı vatandaşı ölümcül hastalıklara yakalanarak hayatını kaybetmiştir. III. Vlad sergilediği bu hareketi sayesinden daha önceki dönemlerde eşine az rastlanan bir taktiğe de imzasını atarak ülkeyi terk etmiştir.

 

Vlad-The-Impaler-kazikli-voyvoda-hikayesi

 

III. Vlad’ın Sürgün Edilmesi Ve Sonu

1462 tarihinden III. Vlad’ın ordusu Osmanlı İmparatorluğu ordularına yenilmesinden sonra Eflak yönetimi tekrar Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolü altına girmiştir. Eflak’tan ayrılan III. Vlad Macaristan Krallığından yardım talep etmiş ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünü gören Macaristan yönetimi III. Vlad’ın destek isteğini geri çevirerek bir müddet sonra da kralın emriyle onu esir almıştır. Ancak III. Vlad hapse atıldıktan bir süre sonra kral ve ailesi ile iyi ilişkiler kurmaya başlamıştır.

Macaristan kralının gücüne de güvenerek yeniden Eflak’ı ele geçirmenin planlarını yapmaya başlamış ve 1476 tarihinde yaklaşık 300 kişiden oluşan ordusunu hazırlayarak Osmanlı İmparatorluğu’na kaşı savaş ilan etmiş ve bu savaştan da ağır yenilgiler alarak askerleriyle birlikte öldürülmüştür. Savaş sonrası kafası gövdesinden ayrılmış ve özel bir kase içerisine konulup İstanbul’a Fatih Sultan Mehmet Han’ın huzuruna gönderilmiştir. III. Vlad’ın bir vampir olduğu rivayeti doğrulanarak Almanya, Rusya ve Macaristan’da geniş yankılar bulmasına rağmen özellikle Romen halkı onu bir tarih kahramanı olarak görmeyi sürdürmüştür.

 




Kategori: