Dünyamız bizim, yani insanların. Başka kimseye ait değil. Ne kadar bazen ”dünya sadece insanların değil, dünya bize ait değil” diyenler olsa da bu dünya eğer içerisinde yaşayan en zeki canlı insana ait değilse kime ait? Ruhani bir güce aitse zaten istediğinde bizden onu geri alabilecek güce de sahip olacağı için bize ait olduğunu söyleyebiliriz. Biz insanlara ait olan bu dünyada birçok orman vardı, ancak bunlar devletler tarafından yok edildi. Türkiye’de sürekli olarak son yıllarda yaşanan orman yangınları insan eliyle ormanların yok edilmesine neden olurken hükümetler ve BM bu konuda başarılı çalışmalar maalesef ki yapamadı, ya da yapmak istemedi.
BM tarafından orman yangınları ile mücadele kapsamında çok sayıda adımlar atılsa da bunlar henüz dünyada orman yangınlarının etkilerini azaltmakta öteye gidemedi.
Peki ya biz insanoğlu dünyada sayıca az iken dünya nasıl bir yerdi? Dünyanın ilk yıllarında her yer orman mıydı? Hayır tabii ki.
Dünyamız hiçbir yılda %100 ormanla kaplı olmadı. En azından ilk yılları için bunu bilemiyor olsakta insanların yaşamlarına başladığı ilk yıllarda dünyanın %100 yeşil ağaçlar ile kaplanmadığı tahmin ediliyor.
%70’i kaplıysa %30’u değildi
Bu yukarı bölümdeki oran aslında örnek bir oran. Ancak dünyamız hiçbir zaman %100’ü ormanlarla kaplı olan bir yer değildi. İnsanlar burada ne kadar zamandır yaşıyor %100 net veriler olmasa da dünyanın her yerinin ağaçla kaplı olmasına imkan yok. Taş zeminlerde ağaçların olması mümkün ancak bir uçurum kenarında taş zeminde ağaç olması pek de mümkün değil. Ya da duvarların, oyukların ağaçlar ile kaplı olmadığı konusunda henüz çok gelişmemiş olmasına rağmen ortak bilim dünyası hemfikir olarak bu konuyu kapatmış durumda.
Dünyanın her tarafını ağaçlar ile kaplasak ve insanlar olarak kendimize yer bulamasak nasıl olurdu? İnsanlık yaşamak için kendisine yer bulamazdı, kendimize yer bulamadığımız zaman ise savaşlar başlayabilirdi.
Orman yangınlarının sayısı patlama yaşardı ve insanlar ormanlar dolayısı ile hava araçlarını kullanamaz, tren ve benzer ulaşım araçları ile arabaları kullanamazdı. Yani aslında dünyayı ağaçlar ile ve ormanlar ile kaplamak aslında insanlar için de bir fayda değil. Bunun yerine mevcut ormanları korumak ve ağaç sayısını mümkün olduğunca insan yaşamını engellemeyecek şekilde doğru alan ve doğru yerlerde arttırmak gerek. Aksi durumda tüm dünya ağaçlar ile kaplı olduğunda insanlığa herhangi bir faydası olmayacak. İnsanlık olarak ormanları yakmak, yıkmak, ağaçları balta ile kesmekle bir yere varamayız. Bunun aksine daha fazla çalışma yapmalı ve daha fazla ağaç dikilmesine fayda sağlamalıyız.
Fidan bağışı yaparken sadece kendi ülkemiz Türkiye için yapıyorsanız doğru bir davranışta bulunuyorsunuz ancak eksik bir davranışta bulunuyorsunuz diyebiliriz. Dünyada kurak ortama sahip ve yeşillendirmeye daha fazla ihtiyacı olan ülkelere de 1 fidan bağışlamak o ülkenin hava kalitesine de ekstra bir katkı sağlayacaktır.