İnsanlık, evren, Dünya ve günümüzde yaşanan bazı soru işaretlerine henüz yanıt bulunmuş değil. insanlar bu konuda soru işaretlerine sürekli olarak yanıt ararken, ardında ise bazı soru işaretleri kalıyor ve çok sayıda insan bu konularda soru işaretlerine yanıt ararken beraberinde bu soru işaretlerinden dolayı bazı karmaşalar yaşıyorlar. İnsanlık kısa zaman öncesine kadar internetin olmadığı dönemde bazı bilgilere erişmekte zorluk çekiyordu. Kim ne derse ona inanılabiliyor, bazen büyük olan insanlara daha fazla inanılıyordu ancak ortada bir yanlış durum söz konusu idi. İnternetin 1990’lı yıllarda hayli popüler olması ile yaratıcıdan, dünyaya, evrene kadar her şey daha çok sorgulanmaya başladı.
İslam ve din alimleri ne derse desin, insanlık psikolojik olarak tarih boyunca hep bir şeyleri sorguladı ve gizemli olayların peşinden gitti. Allah’ı sorgulamak direkt olarak olan bir şey değil, insanların sorguladığı ”insanı kim yarattı?” sorusu olmakta. Eğer insan varsa onu yaratan birisi olmalı, onu yaratmadan önce bir mikroorganizma yaratıldıysa onu da yaratan birileri olmalı, dünya yaratıldıysa evreni de yaratan biri veya birileri olmalı.
Biz bugün insanlık olarak robotlar üretiyoruz. ABD sürekli bu alanda çalışmaları ile adından söz ettiriyor ve bu robotların gelecekte insanlık için çok fazla faydasının olabilecek olduğu iddia edilmekte. Ancak bu robotların bir kısmı yapay zeka ile kontrol ediliyor ve gelecekte kendi yaratıcılarını eğer ki insanlar onun içerisine kodlamaz ise bulmaları mümkün olmayabilir veya bunu araştırdıklarını, ”’beni kim neden ve nasıl yaratmış olabilir” diye bazı çevrimiçi aramalarına rastlayabilir bilim adamları.
Tüm bunlar işte akıllarda bazı soru işaretlerine sebep olmakta. Eğer bugün robotlara ”seni yaratanı asla sorgulama” diye bir düşünce kodlar isek bu durumda robotlar buna bir süre uyabilir ancak bir süre sonra yapay zeka bu durumun ardında bir şüphe aramaya başlayabilir ve er ya da geç kendisini yaratanın gerçek etli ve kanlı bir dünyalı yani insan olduğunu araştırmaları sonucunda bulabilir. Ancak tüm bunlar bir teori olsa da gelecekte gerçek olabilecek olan teorilerden birkaç tanesi.
İnsanlık olarak birileri bizi yaratmış olmalı değil mi? Ama nasıl, neden ve kim? Bu sorunun yanıtına aslında henüz yanıt alamıyoruz. Belki de bizi yaratan birileri vardı ve kendisini ilk insanla birlikte bize tanıttı ancak o ilk insanın ölmesi sonucunda diğer insanlar bu yaratıcıyı asla bilemediler veya bilemeyecekler.
Bunu sorgulamak dinen günah olsa da bilim dünyası bunu sorgulamak zorunda ve dini kitaplarda da söz konusu sorgulamak, araştırmak gibi konular olumlu olarak karşılanıyor. Zaten eğer ki gerçekten söz konusu bir yaratıcı var ise ve kendisinin bilinmesini istemiyor ise bizi yarattığı gibi bizim bunu araştırmamızı engelleyebilir ve kendisini bulmamızı imkansız hale getirebilir. Bunu yapabilecek bir güç olup olmadığını henüz olmasa da gelecekte öğrenebilme şansımız daha fazla artacak ve insanlık bu konuda kendi sorularına daha hızlı ve daha doğru yanıtların sahibi olabilecek.
İçindekiler
Evreni ve içerisindeki dünya gibi gezegenleri kim yarattı?
Evreni ve dünya gibi gezegenleri kim veya kimler yarattı buna bilimsel olarak henüz hiçbir zaman içim şu kısa 100 yıl içerisinde yanıtlar aradık ama bulamadı. Bazı iddialar dünyanın her 50.000 yılda bir yok olduğunu ve bu sebeple insanların yaratıcısına ulaşamadığı ve dünyanın tekrar oluştuğunu ifade etmiş olsa da bu da insanlık tarafından doğrulanamıyor. Belki yarın bizle birlikte dünya bir anda ortadan kaybolabilecek ve hiçbirimiz bugünü hatırlamayacağız ve belki de bir daha asla ne ruhen, ne de fiziken bu dünyada veya farklı bir bölgede var olmayabiliriz.
Biraz saçma geliyor olabilir ama bugün bir insan öldüğünde nereye gidiyor biliyor muyuz? Bazı kimseler ”cennet” bazı kimseler ise ”cehennem” gibi yerlerin olduğundan söz ediyor ancak bu konuda da soru işaretleri var ve insanlık henüz bu 2 yerin olduğunu da asla doğrulayamadı.
Bugünün ceza sisteminde insanlar bir suç işlediklerinde onları caydırmak için cezalar verebiliyoruz ve peki ya geçmişte? Geçmişte insanları cezalandırmadan önce o suçu ispat etmek gerekirdi ve insan sayıdı çok azdı. Bu sebeple bazı kimselerin bu 2 yer ile ilgili ortaya bilgiler atıp insanlığı kötülükten uzaklaştırmak ve iyiliğe yöneltmek isteyip istemediğini düşünebilir ama kanıtlayamayız değil mi? Evet aynen böyle.
İnançlı insanlar olarak veya inançsız insanlar olarak insanları ikiye ayıramayız. İnançlı bir insan inançsız bir insanla görüştüğünde herhangi bir günah söz konusu olmuyor eğer gerçekten böyle bir sistem söz konusu ise.
Evreni yaratan kimdi? Evreni yaratan birisi neden içerisine binlerce dünya benzeri gezegen ekledi?
Oyunlardan gidelim biraz. Biz bir çiftlik oyunu oynadığımız zaman neler yapıyoruz? Hepimiz ilk önce daha fazla mal almaya başlıyor ve daha fazla çiftliği büyütmek istiyoruz, eğer bizim yaratıcımızda bugün her nerede olduğunu bilmiyor olsakta kendi yarattığı canlıların aklında soru işaretleri oluşturmak ve onları test etmekle ilgileniyor olabilir. Biz nasıl ki robotları test ediyor, onlara ağır şartlar altında işkence benzeri uygulamalarla daha dayanıklı hale gelmesini isteyebiliyor ve onlar bize karşı gelemiyor ise insanlıkta aslında pek fazla bu konudan bağımsız durumda değil.
Evreni yaratan yaratıcı dünyayı ve diğer binlerce gezegeni yaratmış olabilir ve onlarda belki bir yaşam söz konusu olsa da insanlar olarak bunu bulamıyor olabiliriz. NASA, ESA ve hava uzay şirketlerinin yaptıkları tüm araştırmalar bazı gezegenlere asla ulaşamayacak olduğumuzu, evrenin o kadar büyük bir alanda yayılmış olduğunu göstermekte. Ancak bu konuda yine bazı soru işaretleri gündeme geliyor ve bazı kimseler evrenin bu kadar büyük olmadığını, aslında insanın bunu büyük gördüğünü düşünüyor.
Bu konuda yaşanan bazı problemler olsa da insanlar bu sorulara da yanıt bulamıyor.
Eğer birileri bizi yarattıysa neden kendisini göstermiyor?
Aslında her insan bu soruyu hayatında bir kez veya birden fazla kez düşünür ancak bazen buna yanıt aramak istese bile önüne dini inançları geçer. İsterseniz bu konuya biraz daha detaylı bakmaya başlayabilir ve daha fazla tecrübe ve bilgi sahibi bir insan olabiliriz.
İnsanı yaratan bir kişinin yine insan olmasının mümkün değil imkanı yok. Çünkü insanı yaratmak için önce daha büyük bir güç olması lazım ve bu gücün söz konusu bir insan olması mümkün değil. Bu konuda bazı iddialar yine olsa da insanüstü güçlere sahip olan bir insanın bizi yaratmış olabilecek olduğunu ve bizi kullanıyor olabilecek olduğunu bile iddia eden iddialar söz konusu. Ancak bunları da henüz ispatlanmış olmadığı için kesin olarak net demek doğru olmayabilir. Beraberinde insanı yaratan bir insan ise yine süper güçleri olmalı, filmlerde gördüğümüz gibi olmasa bile daha fazla güç sahibi olmalı ve farklı insanlar yaratabilme gücüne sahip olmalı ki insan ırkının devamlılığını sağlayabilsin.
Ancak beraberinde yine dünyada sadece insanlar yok ki? Dünyada bakteriler, milyonlarca organizma, insan ve hayvanlar, bitkiler var. Belki de hayvanları yaratan birisi farklı olabilir mi? Olabilir de olmayabilir de. Bu konuda da net olarak bu sorunun yanıt bulması imkansız.
Eğer ki birileri bizi bugün yarattıysa gelecekte de hiç hatırlamayacağımız şekilde sadece 1 dakika içerisinde bile yok edebilir. Dünyanın sonunun kıyametler ile kopacağını tartışıyoruz ve dünyanın bir gün sona erecek olduğunu iddia ediyoruz ama belki de o son yaratıcımızın bize kendisini gösterdiği ve bir daha onu asla hatırlamayacak olduğumuz son dakikalarımızla birlikte yaşanabilecek bir sahne olabilir mi?
Bazen dilek tutarız ve bunlar tam olarak istediğimiz gibi olmasa da gerçek olabilir. Mesela bir kişiyi hatırlarsınız ve onu çok özlediğinizi belirtirsiniz ve hemen yanınızda biter, veya kapının çalacak olduğunu düşünürsünüz bir sipariş vermişsinizdir ve düşündüğünüz an kapı çalar. Veya ”elma” dediğinizde televizyonda ”elma” reklamı çıkabilir. Hepsi ne kadar ‘tesadüf’ geliyor değil mi? Evet aslında bunlar bir tesadüf olarak görülse de belki arkasında bazı bilmediğimiz görmediğimiz olaylar olabilir. Paranoyak olmaya da aslında gerek yok, insanlık olarak bu konuda sorularımıza tarihte kendimiz yanıt alamadık ve görünen o ki eğer bizi yaratan biri veya birileri yani bir güç bize yardım etmezse onu bulmamız mümkün olsa bile mümkün olmayabilir.
İnsanlık henüz dünyanın dışına bile insan yollayamazken, dünyadaki sorunları çözememişken kendi yaratıcısını bulsa ve onunla iletişime geçse ne değişecek? Belki dünya o zaman yok olabilecek veya tam tersi dünyadaki tüm sorunlar biterek herkes daha mutlu bir yerde yaşayabilecek. Yine de bunlara kesin bir yanıt bulmanın milyonlarca yıl sürmesi mümkün olduğu için insanlar olarak bu konulara çok fazla kafa yormadan sadece normal seviyede araştırmalarımıza devam etmek, bizi yaratmış olan Allah veya herhangi bir üst gücü bulmaya odaklanmak insanlık olarak bize katkı sağlayabilir.
Allah insanı neden yarattı?
Allah veya Tanrı insanı neden ve nasıl yaratmış olabilir? Çamurdan, maymundan veya diğer herhangi bir dünyaya ait bir şeyden yaratılmış olabiliriz. 2 farklı cinsiyet, milyon, milyarlarca farklı yüz yaratıldı ve yaratılmaya da devam ediliyor. Ya bir gün tüm insanlık üremeye çalışır ama bunu başaramaz ise? Ya bir sınır varsa? Bu konulara yanıt bulabilir miyiz? Asla bulamayız, bulamadık. Bununla ilgili bazı filmler vardır ve bu filmlerden birkaçında da insanlık bir anda üreme sorunları yaşar ve buna karşı çözüm maalesef bulunamaz.
Bugün herkesin üremesi dursa insanlık geç 100 yıl içerisinde bu dünyadan silinip gidecek ve bunu insanlar görerek, bilerek yaşayabilecekler. Bunu da engelleyebilecek bir sistem olmayacağı ve eğer söz konusu yaratıcımız bunu istediyse önüne geçmemiz mümkün olamayacağı için bu sorulara da yanıtlar aramak bazen pek mantıklı olmuyor.
Koskocaman ruhani bir güç, insanlığın kendisine inandığı, henüz daha önce bilindiği kadarıyla kendisini asla görmediğimiz ve 1.000’li yıllarda insanların kendisinden haberdar olmadığı bir ruhani varlık: Allah, yaratıcı veya Tanrı.
Hepsi aslında biz insanlar için aynı kapıya çıkıyor sadece dini kitaplarımız adı değiştiriyor ve insanlık iki isim üzerinde anlaşamadığı için ”yaratıcı” ifadesi en doğru ifade oluyor.
Yaratıcımız eğer bu kadar büyükse ve herhangi bir sıkılma, veya benzer insani sorunları söz konusu değilse neden farklı insanları yarattı? Bu konuda soru işaretlerine de yanıt bulmak mümkün değil. Kitaplardan onlarca binlerce referans vermek mümkün ancak yine çıkış kapısı maalesef bunlar olmuyor ve insanlık yine Allah’ın kendisini nasıl ve neden yarattığını asla öğrenemiyor.
Michelangelo: İnsan mı Tanrı’yı yarattı, Tanrı mı İnsanı?
Siz ve biz onu dünyadayken görmedik ama bizim dedemizin, dedesinin, dedesinin, dedesinin, dedesinin, dedesinin onun dedesi Michelangelo’yu tanımış olabilir. Michelangelo 1475 doğumlu bir ressam ve İtalya doğumlu. Floransa’da yaşamış olan Michelangelo insanlığın birisi tarafından yaratılıp yaratılmadığı konusunda soru işaretini gidermek isterken ”ya insan beyni sığınacak bir liman olarak tanrıyı yarattıysa?” sorusunu düşünmüş ve bu konuda bazı çalışmalar yapmıştır. Harika resim eserleri ile tanınan Michelangelo 1564 yılında ölmüştür ve o zamanda bu kadar uzun yaşayan insan sayısının nadir olduğu, gerek çeşitli hastalıklar, gerek ise farklı aktörler nedeniyle insanların 80 yaş ve 100 yaşına kadar yaşamasının pek de denk gelinebilecek bir tipik öykü olmadığı bilinir…
Bu resim 1400-1500’lü yıllarda Michelangelo tarafından çizildi. Resmin sakallı bir adam figürünün olduğu sağ taraflarında resmedilen figür Tanrı yani yaratıcı iken sol tarafındaki ise Adem, yani insanlığa göre ilk insan. Bir de bu iki figürün kollarına bakın, hangisi birbirine değmek için çalışıyor? Resimde Adem isterse hiç yerinden oynamadan tanrıya elini değdirebilir ancak tanrı insana yani Adem’e değebilmek için tüm gücüyle çaba harcıyor ve son gücüne kadar ayak ve ellerinden güç alıyor. Ancak yine de Adem istemezse bunu başarabilecek güçte ve fiziksel kuvvette değil.
İşte bu resimde Michelangelo tarafından bize yani insanlığa, kendisine inananlara anlatılmak istenen tanrının aslında insan beyninde yaratılmış olan bir figür olduğu ve Adem’in yani insanların asıl büyük bir güç olduğundan söz ediyor bu resim.
Yine de biz insanlar olarak her zaman dünyada yalnız bile kalsak bir yaratıcının olduğuna, başımıza kötü bir iş geldiği veya isteklerimiz olduğunda ona sığınmaya devam edeceğiz çünkü beynimiz yüzyıllardır kendisini böyle programlıyor ve bu konuda kendisine bir dayanak, bir sığınak arıyor. Ne kadar insanlara güvenirsek güvenelim, bir ev satın almak istediğimizde genellikle ”Hayırlıysa olsun, Allah nasip etsin” diyoruz ama bazen bu isteğimiz olmuyor ve fakirlikten sokakta kalıyoruz ve ölmekten beter hale gelen insanlar görüyoruz.
Ama tam tersi hırsızlık yaparak ev sahibi olan birisi refah içerisinde bu dünyada yaşayabiliyor ve hiçbir ceza çekmiyor. Tam da burada yine insanlık kendisine ”acaba gerçekten doğru mu düşünüyor ve doğru mu hareket ediyoruz?” diye sorular sorara doğru yolu bulmaya çalışmalı ama bunu dinden ve tanrı kavramından uzaklaşarak değil, sadece 2 kavram üzerinden dünyada savaşlar ilan etmeyerek, en büyük gücün yine dünyada kendisinde olduğunu bilerek bunu yapabilmeli. Peki olur mu dersiniz? Bizce olmaz. İnsanlık ancak aklına bunlar girmeden 1.000 ve önceki yıllarda bunu başardılar, o dakikadan sonra bir yaratıcıya ihtiyaç duydular ve bugün bu durumda sorgulamaya devam eder ama yanıt alamaz durumda.
- Aslında İslam dini 610 yılında dünyaya geldiği iddia edilir, ancak o yıllarda tüm insanlara bunu göndermek mümkün değildi ve insanların hepsine bu gönderilmediği için bazıları bunun asla gerçek olmadığını suç oranlarını düşürmek ve insanlığın geleceği için biri veya birileri tarafından bunun söz konusu iddia edilmiş olduğunu iddia ediyor, ne kadar doğru bunu biz insanlar asla bilemeyeceğiz.
- Birden fazla dinin nasıl dünyaya geldiği konusu da soru işareti. Bunun ardında yine en büyük güç olan insanın olduğu iddia edildiği söz konusu bazı iddialar olsa da buna da yanıt bulunmuş değil.
*Bu içerik zovovo.com için özel üretilmiştir. İçerikte hiçbir kutsal değer kötü gösterilmemiş olup sadece insanlığın cevap aradığı ve daha önce çok kez sorulan soru işaretlerine görüş içeriği adı altında yanıt aranmıştır ve bu açıklamaların çoğu iddia olarak belirtilmesinin sebebi henüz kanıtlanmamış olmasındadır.
Tanrı olmak için kimseye ihtiyacınız yoksa hiçbir şeye ihtiyacı olmadan yaşadığınızı iddia eden ilahlarsınız kadınlara ve meleklere niye zulüm ettiniz
Sevdiğiniz çocuklarınıza Tanrının oğulları ve Tanrının kızları ünvanını verdiniz
Sevmediğiniz çocuklarınızı da iblisten olduğunu iddia edip cezalandırdırdınız