Sinir sistemimiz yanıtları göndermek ve bizim vücudumuzu kontrol etmemizi sağlamak için dopamin ihtiyacı duyar. Vücudumuzda dopamin eksikliği olması durumunda bazı dopamin eksikliği belirtileri ortaya çıkar ve dopamin fazlalığı belirtileri de eksikliğine oranla daha farklıdır. İnsanlar bir merkezi sinir sistemi üzerinden vücutlarını kontrol eden canlılar sınıfındadırlar. Merkezi sistemimiz olarak adlandırılan bu sinir sistemi beynimizin vereceği tüm komutları iletir ve merkezi sinir sisteminden iletilen komutlar arasında şu an siz bu yazıyı okuduğunuzda oturuş şekliniz, vücut pozisyonunuzu koruma, gözlerinizi hareket ettirmeye yarayan sistemin kontrolü, kafanızın hareketlerini kontrol etmek bulunur.
Merkezi sinir sistemi bozulması halinde ise kişiler birçok farklı sorunlarla karşı karşıya kalırlar ve bu durum çok ciddi sorunlar yaratabilir. Örneğin Multiple Skleroz adlı MS olarak kısaltılan bir merkezi sinir sistemi hastalığında hastalar yürümek, kollarını kullanmak gibi merkezi sinir sisteminden gelen işlevleri yapmakta zorlanabilirler. Sadece Multiple Skleroz değil, benzer merkezi sinir sistemi hastalıklarının tamamında sistemden iletilen veriler bir diğer tarafa giderken sorun yaşar ve bu sorun dolayısı ile kişiler vücutlarını kontrol etmek gibi konularda çok büyük zorluklar yaşarlar.
Vücudumuzda dopamin beyinden başlayarak 4 farklı yolla vücudumuza yayılır ve bunu biz hissetmeyiz bile. Beyin içerisinde yer alan bazı bölümler dopamin salgılanmasından sorumludur ve bu bölümden çıkan dopamin tüm vücudumuzda yer alır, ancak bunun üretimi ve tüketimi aşamasında beynimizde en ufak bir his bile olmaz.
Dopamin hayvanlarda daha farklı etkilerle kendisini gösterebilir.
Dopamin düzeyleri bir hayvanın yaptığı hareketleri tekrar etmesine, örneğin bir atın sürekli olarak koşmasına sebep olur. Eğer dopamin seviyesi düşük olsaydı bir hayvanın koşma veya kendine özgü hareketleri yapmakta zorlanma veya yapamama durumu ile karşı karşıya kalmasının mümkün olabileceği düşünülür.
Dopamin, örneğin bir laboratuarda üretilmiş olan küçük deney farelerini, lezzetli yiyecek yiyebilmek için kendisini test ettikleri makinede pedala defalarca basmasına sebep olan, kısaca bir şeyler yemek, bir şeyler içmek, bir şeyleri yapabilmemizi sağlamak açısından en önemli kimyasallardan bir tanesidir, belki de birinci olanıdır.
Dopamin olmasaydı olamazdık. İnsanlar bugün cinsellik, karnını doyurmak, yıkanmak ve diğer tüm eylemleri yaparken dopamin sayesinde bunları yapıyorlar. Eğer ki dopamin olmasaydı biz olmazdık ancak oldu da olduk diyelim, bu durumda yemek yemek veya benzer cinsellik yaşamak gibi konularda istekli olmazdık ve bunun sonucunda yine yok olurduk. Yemek yemek için açlık hissetmek gerekir ve tokluk hissine erişme isteği buna sebep olur. Dopamin olmasaydı tam olarak bu olamazdı ve bunun bir sonucu olarak ise asla karnımızı doyuramazdık, doyurmak istemezdik. “İstek kimyasalı” olarak da görülebilecek olan dopamin aslında insanların vücudunda olmazsa olmazdır ve bunu biz hissetmesek bile yaşama sebebimizdir.
Dopamin bir zevk-istek kimyasalı olarak da adlandırılabilir. Örneğin seks yapma isteği dopamin olmasaydı olmazdı. Seks insanlar için bir ihtiyaç ve ödüldür. Bu ödül için biraz çaba harcamak gerekir ve bu çabayı harcamadan seks yapmak mümkün olmaz. Ancak çaba harcarsanız sonucunda ödül kazanırsınız. Örneğin kendinize partner ararsınız ve çaba harcamış olursunuz, sonucunda ise seks yaparsınız ve ödülünüzü alırsınız.
Veya karnınız acıkmıştır, yemek yemek istiyorsunuzdur ancak bir ödül olarak yemek yemeyi görüyorsunuzdur. Bu durumda yemek yapmak için malzemeleri toparlar ve çaba harcayarak yemek yaparsınız ve sonuç olarak ödül olarak yemek yersiniz ve dopamin seviyeniz normal olarak yükselir.
İçindekiler
Dopamin Eksikliği Belirtileri
Dopamin eksikliği anlaşılabilir mi? Evet!
Eğer ki dopamin eksikliği yaşıyorsanız bunun birçok farklı belirtisi olabilir.
- Daha uzun saatler boyunca uyuma isteği
- Bir şeyleri yapmak istememe, örnek olarak çalışmak istememe vb.
- Konsantrasyon sorunları
- Daha az motive olma ve daha az zevk alma durumu
- Zayıf koordinasyon
- Hareket etmede zorluklar veya hareketlerde kısıtlanma
Gibi durumlar dopamin eksikliği belirtileri arasında yer almaktadır. Bu belirtilerden herhangi birisini kısa vadeli olarak yaşamak genelde acil bir uzmana danışma sebebi olmamalıdır. Ancak bu durum uzun süredir devam ediyorsa, özellikle de son maddede yazan hareket etmede zorluk ve benzer sorunlar devam ediyorsa bir uzmana dopamin konusunda soru sormak gerekli olabilir. Eğer dopamin seviyeniz eksikse ve bu durum erkenden tedavi edilmez ise kalıcı hasarlara sebep olabileceğinden acil olarak bir şekilde kimyasallarla dışarıdan ve uzman tarafından önerilecek olan eylemler ile tedavi edilmelidir.
Uyku eksikliği gibi durumlar dopamin seviyenizin düşmesine sebep olabilecek olan durumlardan bir tanesidir. Uzun saatler uykusuz olarak bilgisayara bakıyorsanız çok ciddi dopamin eksikliği yaşayabilirsiniz.
Dopamin Neye Yarar?
- Öğrenme hızı, durumu ve anlama kabiliyetini etkiler
- Motivasyonunuzu büyük oranda etkiler, motivasyonunuzun yüksek olması dopamin seviyenizin normal düzeyde olduğuna işaret ediyor olabilir
- Kalp atış hızınız ile dopamin çok yakın ilişkilidir
- Kan damarlarının sağlıklı fonksiyonlarını koruması, özellikle ana arter damarların sağlıklı kalmasından sorumludur
- Böbrek fonksiyonlarınızın kontrol altında tutulması ve sağlıklı böbrek işlevlerinde özellikle dopaminin önemi o kadar büyüktür ki…
- Hamilelik sonrasında süt miktarı ve kalitesinin dopamin ile etkileşimde olduğu bilinmektedir
- Uyku, eğer ki uyku sorunları yaşıyorsanız ve motive değilseniz, son dönemde dopamin eksikliğine bağlı belirtiler yaşıyorsanız uyku sorununuz dopamin eksikliği sebebiyle olabilir
- Ruh haliniz ile dopamin durumu yakından ilişkilidir
- Dikkat eksikliği sorununuz ile dopamin yakından ilgilidir
- Mide bulantısı ve kusma gibi sorunlar ile dopamin yakından ilişki içerisindedir. Bir kişinin sık kusması veya mide bulantısı çekmesi dopamin ile ilişkili olabilir
- Ağrının hissi ve ağrı durumu ile dopamin arasında çok güçlü bir bağ bulunduğu bilimadamları tarafından ortaya çıkarılmıştır
- Hareket hızı ve kontrolü ile dopamin yakından ilişkilidir. Çok yavaş hareket eden insanların dopamin eksikliği yaşıyor olabilecekleri düşünülmektedir.
Dopaminin Akıl Sağlığı Üzerinde Etkilisi Nedir?
Çoğu akıl sağlığı bozukluğu ve zorluğunun tek bir nedenini belirlemek zordur. Uzmanlar bu konuda akıl sağlığını yitiren insanların neden dolayı akıl sağlığını yitirdikleri konusunu belirmekte genelde psikolojik sebeplere dayanırlar. Ancak yeni dönemde düşünceler beynin bazı bölümlerinde dopamin eksikliği ve dopamin fazlalığı durumunun kişilerin delirmesine ve akıl sağlığını yitirmesine sebep olan en önemli sebep olarak gösterilmeye başlamıştır.
Uzmanların burada demek istediği, aslında akıl sağlığını yitiren kişilerin psikolojik sorunları olmasa bile dopamin seviyesi sorunları ile akıl sağlıklıklarını yitirmelerinin mümkün olabileceğine dönük ifadelerdir. Özellikle de bazı araştırmalarda dopamin seviyesinin az olması veya fazla olmasının akıl sağlığı üzerinde sanılandan daha fazla etkili olabileceği belirtilmiştir.
Şizofreni: Günümüzden onlarca yıl kadar süre önce, araştırmacılar şizofreni semptomlarının hiperaktif bir dopamin sisteminden kaynaklandığına dönük bir inanca sahiplerdi. Ancak bunu kesin olarak o dönemde kanıtlamış değillerdi. Bugün ise şizofreni hastalarının beyinlerinde aslında onlarca yıl önce düşünülen şeyin gerçek olduğunu biliyoruz ve bunun yalan olmadığını tıbben kanıtlamış durumdayız. Şizofreni hastalarının özellikle de hayal görme ve gaipten sesler duymasının sebebi olarak beyinlerinde olan dopamin seviyesi sorunlarından kaynaklandığını artık çok net biliyoruz. Bu hastaların bu durumdan kurtulmasını sağlamak ise buna dönük tedaviler sayesinde olabilmektedir.
DEHB: Kimse dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna (DEHB) ne veya nelerin sebep olduğunu %100 bilmemektedir. Ancak bazı uzmanlar buna sebep olan durumun beyinde dopamin eksikliği olduğuna işaret etmişlerdir. Kesin olarak kanıtlanmış olmasa bile çok sayıda uzmanın genel görüşü dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunlarının dopamin ile çok yakından ilişkili olduğunu göstermektedir.
Uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı: Kokain gibi ilaçlar beyninizde büyük ve hızlı bir dopamin artışına neden olabilecek güçtedir. Vücudunuzda üretilenden çok daha fazla sizi mutlu edecek dopamin düzeylerinizi yükseltecek olan bu uyuşturucu maddeler bir süre sonra vücudunuzun üretebildiğinden çok daha fazla dopamini vücuda yüklemesinden dolayı bırakılmasını imkansız kılar. Kişiler istemese bile vücut yani bilinç doğal olarak yüksek dozda ve kendisini mutlu hissettirecek olan dopamin seviyesine dönülmesini ister.
Diğer Hastalıklar Ve Dopamin İlişkisi
Obeziteden parkinsona kadar birçok farklı akıl hastalığı sınıfında olmayan hastalık üzerinde de dopaminin direkt veya dolaylı yoldan etkili olduğuna inanılmaktadır. Amerikan Tıp Derneği tarafından 2013 yılında obezite bir hastalık sınıfında yer almıştır ve bu hastalığın dopamin ile yakından ilgisi olduğu, kişilerin dopamin nedeniyle obezite olmasalar bile gıda tüketimlerinin fazla olmasının dopamin ile ilişkisinin olduğuna değinilmektedir.
Parkinson hastalığı: Dopamin, beyninizdeki nöronların hareketi yürütmesini ve kontrol etmesini sağlamaktadır. Parkinson hastalığında bir tür nöron sürekli olarak zarar görür ve bu sebeple bu zarar gören nöronlar bazı sinirleri iletmekte zorluk çıkarır. Tıpkı Multiple Skleroz hastalığında olduğu gibi bunu biraz daha halk dilinde açıklamak gerekirse, bir damarınızın içerisinden geçecek olan ki eğer ki damarın yarısı kapalıysa 10 saniyede akıyorsa, damar tam açıkken 3 saniyede akabilir ve kan zamanında yerine ulaşabilir. Ancak bu nöronlar zamanında yerine ulaşamadığında belirli problemler baş gösterir. Kimyasal dengesizlik fiziksel bazı belirtiler yaratır ve parkinson hastaları iletim sorunları yaşayacak oldukları için dopamin dolayısı ile bazı sorunlar yaşarlar. Bunların arasında en bilinen yan etkiler daha doğrusu belirtiler arasında titreme durumu, sertlik durumu, kendiliğinden oluşan ve istem dışında yaşanan hareket hızında yavaşlama, dengede bozulma ve dengede durma bozuklukları ve zayıf koordinasyon bulunmaktadır. Doktorlar bu semptomları bu kimyasalın seviyesini yükselten ilaçlarla tedavi etmektedirler ve cerrahi olarak tedavi seçenekleri de ayrıca mevcuttur.
Obezite: Obezitenin özellikle direkt dopamin ile ilgili olmadığı bilinmekte olsa bile son dönemde dopamin ile direkt ilgisi olduğu belirtilmektedir. Bazı kişilerin dopamin eksikliği gibi durumları yemek yediklerinde azaldığı, ancak daha fazla yemek yediklerinde bu durumun azaldığına işaret etmektedir. Bu durumun ise obeziteye sebep olan kilo alma problemleri yarattığı ifade edilmiştir.
Dopamin Hayatınızı Kurtarabilir
Dopamin vücut için son derece hayatidir ve zaman zaman eksikliği kalıcı sağlık sorunlarına sebep olur. Bu nedenle bu durumu tedavi etmek için reçeteli dopamin (Inotropin) ilaçları-takviyeleri kullanılır:
- Düşük kan basıncı
- Yetersiz kalp debisi (kalbin yeterince kan pompalamama durumu)
- Hayati organlara zayıf kan akışı durumu
- Bazı hastalarda septik şok vakaları görülmesi
Olması mümkündür. Bazı hastalar kontrol altında tedavi alsalar bile şu durumlarla karşı karşıya kalabilirler:
- Düzensiz kalp atışı
- Daha hızlı kalp atış hızı
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı
- Mide bulantısı ve kusma
- Baş ağrısı
Birçok ilaç dopamin ile direkt ve dolaylı olarak etkileşim içerisindedir ve bu sebeple doktorunuz kullandığınız tüm ilaçları dopamin tedavisi öncesi bilmeniz gerekenler (bildirmeniz gerekenler) kısmında bilmesi gerekmektedir.
İlaçlar Dopamin Seviyesini Etkiler Mi?
Bazı ilaçlar dopamin seviyelerini büyük oranda etkiler.
Alkol, tütün ürünleri ve benzer kimyasallar dopamin seviyesi üzerinde son derece etkili olan tüketim ürünleri arasında yer alırlar. Yüksek dozda alkol ve sigara tüketimi özellikle dopamin seviyelerinizi çok yakından ilgilendirir.
Bu maddelerden alacak olduğunuz zevk-dopamin düzeyi bir kare çikolatadan alacağınız dopamine oranla vücudunuza çok yüksek dozda dopamin yüklemesine sebep olabilir ve bunlarda sizin gereksiz yere mutlu olmanızı sağlayabilir. Ancak bu durum bağımlılık yaratır ve sürekli olarak ilgili maddeyi vücudunuz yeniden ister. Uyuşturucu bağımlıları kendilerini ilk uyuşturucu kullandıklarında durdurabilseler bu zaten bağımlı olmazlar. Ancak genelde zevk uğruna ilk dönemde kullanılan uyuşturucu daha sonrasında vücudun genel bir gereksinimi gibi olur ve dopamin seviyelerini bir anda düşürmek mümkün olmayacağından uyuşturucu bağımlıları dopamin düzeylerini kontrol ederek ilaçlar ile tedavi edilirler.
İhtiyacınızdan daha fazlasına ihtiyacınız varsa ve bir şeyi ihtiyacınızdan daha fazla kullanıyoresanız bu bir bağımlılık durumudur. Durdurmak isteseniz bile bunun sonucu olacağını düşünürsünüz, örneğin sigarayı bırakmak istersiniz ama elleriniz ve ayaklarınızın titreyeceğini, stres ve psikolojik sorunlar yaşayacağınızı düşünürsünüz ve bu sebeple bırakmaya gücünüz yetmeyebilir.
Sigarayı bırakmış olsanız bile vücudunuz onun tadını ve verdiği gereksiz yüksek düzeyde dopamin seviyesine bağlı olarak çok ciddi mutluluk dolayısı ile yıllar sonra sigaraya yeniden başlamanıza sebep olabilir.
Dopamin bağımlılık yaratma sorumluluğunu direkt olarak üstlenmemektedir. Genetik ve çevresel faktörler gibi diğer şeyler bağımlılık üzerinde son derece büyük bir rol oynamaktadır.