1912 yılında yaşanan olayda Bobby Dunbar isimli bir çocuk bir anda ortadan kayboldu. Herkes büyük bir merak içerisinde çocuğu ararken, özellikle yaşanan olay ABD’de bomba etkisi yaşatmıştı. O dönemde bugüne oranla teknoloji yoktu, henüz büyük savaşlar bile başlamamıştı. Ancak yaşanan bu olay eyaleti harekete geçirmiş ve herkes o dönemde büyük bir korku yaşamıştı.

Bugüne oranla o zamanın insanları bu kadar modern değildi ve bu kadar gelişmiş değillerdi.100 yılı aşkın süre önce insanların bugüne oranla düşünceleri bile aynı değildi.

Bobby Dunbar Kayıp Olur Ve Gizem BaşlarBobby Dunbar’a Ne Oldu?

23 Ağustos 1912’de Dunbar, Louisiana’daki Swayze Gölü’ne günübirlik bir gezi yapmak isteyen Dunbar ailesi gölün kenarına gittiklerinde ise çocuklarının oynamasını takip ediyorlardı. Ancak çocukları oynarken bir anda beklenmedik bir gelişme yaşandı ve Bobby Dunbar ortadan bir anda kayboldu. Aile hemen bölgeyi aramaya başladıklarını ancak asla çocuklarını bulamadıklarını açıkladı.

Yerel polisler hemen harekete geçti ve çocuğu arama çalışmaları başlatıldı. Kısa süre içerisinde çocukla ilgili olara göle düşmüş olabileceği gerekçesi ile dinamitler patlatıldı ve göldeki timsahlar parçalanarak içlerinde Bobby Dunbar’ın olup olmadığı arandı. Ancak timsahlar bir çocuğu yememişti ve timsahların öldürülmesinden hemen sonra gölde aramalar daha fazla devam etti. Yapılan çalışmalarda henüz bir sonuç çıkmamıştı ve halk daha fazla panik içerisinde çocuğu aramaya başlamıştı.

8 ay sonra ise aile bir anda beklenmedik bir haber aldı ve kendi çocuklarına benzer bir çocuğun bir adamın yanında görüldüğünü açıkladılar.Bobby Dunbar’a Ne Oldu?

Çocukla birlikte seyahat eden bir tamirci olan William Cantwell Walters adında bir adam görüldüğünü öğrenen yetkililer hemen harekete geçtiler ve çocuğu bulmak için çalışmaya başladılar. Yetkililer adamı yakaladığında, çocuğun kardeşinin gayri meşru çocuğu olduğunu ve kendisine bakması için emanet ettiğini iddia etti.

Bruce adında olduğunu iddia ettiği çocuğun, iş aramaya gitmek için ayrılırken Julia tarafından kendisine bakmak için emanet edildiğini iddia eden adam, kendisinin hiçbir çocuğu kaçırmadığını ve sadece kardeşinin çocuğuna baktığını söylemişti. Kasabanın birçok sakinleri Winter’ın hikayesini doğruladı ancak eyalet ve yerel polis ekipleri adamı tutukladı ve çocuğa el koydu.

Çocuk ve Dunbar ailesi arasında ilk buluşmanın ne zaman ve ne şekilde olduğu günümüze kadar geçen süre içerisinde büyük bir tartışma ve gizem konusu olmuştur. Ancak o dönemde yayında olan bir gazeteye göre çocuk Dunbar ailesini gördüğünde kendisinin aile olduğuna işaret eden “anne” ve “baba” ifadesini 2 ebeveyne karşı kullanmıştır. Bu konuda soru işaretleri olmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi olarak ise çocuğun o dönemde normalde kendi ailesi değilse bu 2 kişiye neden ve ne şekilde anne ve baba dediği konusunda oluşan soru işaretleridir. Zira olayın devamı daha bir karmaşık hale gelmektedir.

Ertesi gün Dunbar ailesi çocuğu eve götürür ve çocuk ile ilgili sorulara doğru yanıt verir. Ancak bazı soru işaretleri kesin olarak tam netlik kazanmamıştır. Tutuklanan adam kendisinin çocuğu kaçırmadığını, kendisinin herhangi bir şekilde suçu olmadığını iddia eder. Bu süre içerisinde özellikle Dunbar ailesi ve diğer kişiler o dönemin imkanlarına göre Amerikan polisleri tarafından sorgulanır. Olayla ilgili birçok soru işareti olmasının sebeplerinden bir tanesi ise o dönemde kameraların olmaması, herhangi bir görgü tanığının olmaması ve bir anda ortadan kaybolan çocuk vakalarına o yıllarda çok fazla denk gelinmiyor olmasına dayanıyor.

O yıllarda daha Türkiye’de Osmanlı’nın hüküm sürdüğü, Türkiye Cumhuriyeti’nin bile kurulmadığı bir yıla giderseniz ne kadar fazla karmaşa olduğunu ve o dönemin nasıl bir dönem olduğunu bu hikaye açısından çok daha iyi anlayabilirsiniz.

Bununla birlikte, Dunbar’ın Bobby’yi eve götürmesinden birkaç gün sonra Julia Anderson, Walters’ın çocuğun oğlu olduğunu iddia ederek ailenin yanında soluk alır. Kendisinin çocuğu emanet ettiğini ve çocuğun kendisine ait olduğunu iddia eder ve bu olay biraz daha karmaşık hale gelir.

Polis daha sonra Dunbar’ı geri alır ve Bobby’nin Julia’nın çocuk ile ilgili sorulara doğru yanıt verip vermeyeceğini test eder. Ancak bu konuda yine bazı soru işaretleri ortaya çıkmıştır. Özellikle çocukla ilgili sorulara doğru yanıt verip vermeyeceği merak edilen kadının daha sonrasında yapacak olduğu hareketlerin nedeni tam olarak bilinmezliğini korumuştur.

Julia, çocuğun kendisine ait olup olmadığı konusunda sorulara doğru yanıt vermedi ve Bobby Dunbar’ın kendi çocuğu olup olmadığı konusunda net olarak emin olamadığını ifade etti.

Ancak ertesi gün, bir anda geri döndü ve, gerçekte Bobby Dunbar olarak tanınan çocuğun aslında kendi oğlu Bruce olduğuna emin olduğu ifadesi ile polis ekiplerine ifade verdi. O dönemde bugün olduğu gibi DNA testi yapılamıyordu ve bu sebeple sadece belirli görüşlere bağlı olarak karar verilmek zorundaydı. Teknoloji yoktu ve bununla beraber tıp dünyası bir kişinin anne veya babası olup olmadığını ispatlayabilecek kadar gelişmiş bir ilerlemeye sahip değildi.Bobby Dunbar’a Ne Oldu?

Julia bir nedenden dolayı Anderson, Kuzey Carolina’daki evine döndü ve çocuğu Dunbar ailesine bırakmak zorunda kaldı veya tercih etti, bu bilinmiyor.

Soru İşaretleri Giderek Artıyor

Dunbar ailesi daha sonradan çocukları olarak düşündükleri Bobby Dunbar’ı eve geri getirdiler ve kısa süre içerisinde Bobby Dunbar diğer kardeşleri ile kaynaştı. Ancak bu kısa süre içerisinde aile daha farklı soru işaretleri yaşadı mı, yoksa çocukları olduklarına inandılar mı bu konuda bazı soru işaretleri bulunmaktaydı.

Walters kaçırma suçundan kısa süre sonra 2 yıl hapse mahkum edildi ve daha sonrasında delillerin tam yeterli olmaması gibi sebeplerden dolayı hapisten çıkarılmak zorunda kaldı. O dönemde cezalar bugün olduğu gibi kolay verilemiyordu.

Şimdiye kadar, her şey iyi ve hoş görünüyor olabilir. Bobby ve ailesi yeniden bir araya gelmişlerdi ve alışma sürecinden sonra çok iyi anlaşıyorlardı. Bobby Dunbar, yıllar içerisinde büyüdü ve evlendi, ardından ise 1966 yılında ölmeden önce dört çocuğu oldu.

Çocukluğunda farklı travmalar yaşamış olmasına rağmen yaşından dolayı bu olaylar Bobby Dunbar’da herhangi bir etki yaratmışa benzemiyordu. Aile her zaman Bobby Dunbar’ı çocukları olduğuna inandığı gerçeğini savundu ve gazeteler o dönemde aileye bu konuda sorular sormuşlardı.

DNA Testi Onlarca Yıl Sonra Gerçeği Ortaya Çıkardı

Ardından 2004’te Bobby Dunbar’ın oğlu Bob Dunbar Jr. bir DNA testi yaptırmak konusunda ilk girişimlerde bulundu ve bu konuda babasının gerçekten ailenin oğlu olup olmadığı konusunda soru işaretlerine yanıt aramak istedi. Kızı Margaret Dunbar Cutright olayları araştırmaya başlamıştı ve büyükbabasının Bobby Dunbar resmî olarak kanıtlamak istiyordu. Bob Dunbar Jr’ın DNA’sı, Bobby Dunbar’ın küçük erkek kardeşinin oğlu ve kuzeninin DNA’sı ile karşı karşıya getirildi.Bobby Dunbar’a Ne Oldu?

Test sonucu: Bob Dunbar Jr., Dunbar ailesinin hiçbiriyle kan bağına sahip değildir.

Dunbar’ın yıllar önce Bobby Dunbar olduğunu iddia ettiği çocuk aslında Julia Anderson’ın oğlu Bruce çıkmıştı ve bu olay ölmüş olan Bobby Dunbar için her zaman bir gizem olarak kaldı veya kalmak zorunda kaldı.

Anderson ve Walters ailesi testin sonuçlarından memnundular ve sonucunda gerçeği onlarca yıl sonra bile olsa öğrenmişlerdi.

Gerçek Bobby Dunbar’a geldiğimizde ise, ne olduğu, neler yaşadığı ve neler olduğu konusunda hâlâ bir soru işareti bulunuyor. Margaret, çocuğun göle düştüğüne ve bir timsah tarafından boğulduğuna veya yenildiğine inanmayı sürdürüyor. Bazı gazeteciler Lessie ve Percy Dunbar’ın oğullarına bir şeyler yaptığını ve bunları saklamak için bu şekilde çocuğu kabul ettiklerini ve aslında gerçek olan çocuğun kendilerine ait olmadığını bildikleri yönündedir.

Yetkililer, gölden uzaklaşan ayak izleri bulduğunu ifade ettiler ancak hiçbir şekilde kanıt bulamadılar.

Bobby Dunbar olayı bugüne kadar gizemli kalmayı sürdürmüş ender olaylardandır.