Tarihler 15 Ağustos 1951’i gösterirken yaşanan Lanetli Ekmek Olayı herkesi korkutmuştu. Kısa süre içerisinde 300 insanın delirebilmesi mümkün ancak 1 gün içerisinde aynı anda sağlıklı insanların delirmesi mümkün olabilir miydi? Oldu, mümkündür.

1951 yılında Fransa’nın Pont Saint Esprit bölgesinde yaşanan olaya göre köyde 300 kişi yaşıyoruz ve o 300 kişiden başka kimse yoktu. Köylüler bir gün sabah kalktıktan sonra her biri aynı anda tuhaf hareketler sergilediler ve bu hareketleri kendileri de anlamıyordu. Bazıları kendi karnında yılanlar olduğunu söylüyor, bazıları diğerlerine saldırıyor, bazıları ise kendisinin kanının hayvanlar tarafından içildiğini iddia ediyordu. Tüm bunlar olup biterken 300 kişi arasında küçük bir çocuk ise kendi büyükannesini bıçakla öldürmüştü.

Herkes ne olduğunun farkına varamıyor, kendilerini adeta kontrol edemiyorlardı. O dönemde bugün gibi herkesin farklı bir yemek yemesi veya hiç ekmek tüketmeme şansı neredeyse yok kadar azdı. Bugün bile temel olarak ekmek her eve girmeye devam ederken, çok sayıda insan tüketiyor.

Olayın ardından o dönemde köyde daha iyi durumda olanlar ve kendilerini kontrol edebilecek durumda olanlar diğer köylere haber verdiler ve hemen ardından köye bir süre sonra uzmanlar geldi ve doktorlar tarafından köy halkına neler olduğu araştırılmaya başladı. Henüz iletişimin olmadığı o yıllarda insanlar bu sorunla neden ve nasıl karşı karşıya kalmışlardı? İnsanüstü bir güç tarafından mı olaya sebep verilmişti, yoksa doğal sebepler mi bu sebebe neden olmuştu? Lanetli Ekmek Olayı 4

Tüm bunlar araştırıldı. 50 kişi çok ileri vaka olduklarından dolayı hemen akıl hastanesine kapatıldı. Akıl hastanesine kapatılan bu 50 kişiden 1 tanesi kendisini camdan aşağı atarak intihar etti ve ‘ben bir uçağım, bakın ben uçabiliyorum, işte ben uçağım!!” diye bağırmaya devam ediyordu. Bazıları ise çok kısa süre içerisinde doğal gibi görünen sebeplerden ötürü ölmüşlerdi ve bu da olayın daha da gizemli hale gelmesine sebep olmuştu.

Tüm bunlar olup biterken 50 kişinin dışında olan 250 kişinin ise tedavilerine devam ediliyor, karnında yılan olduğunu iddia edenlerin böyle bir şey olmadığı inandırılmaya çalışılıyordu. O dönemde gazetecilerde olayı araştırdılar ve sonucunda köyde herkesine yedikleri ‘lanetli ekmek’ nedeni ile delirdiklerini tespit ettiler.

Köyde sadece 1 tane fırıncı vardı ve bu fırından çıkan ekmekler 300 kişi tarafından her gün yenmek zorunda kalıyordu. Ekmekler üzerinde yapılan çalışmalarda ergot mantarı isimli halüsinasyon görmeye sebep olan ve en güçlü halüsinasyonel olaylara sebep olan bir mantar türü bulundu. Fırın sahibi Roch Briand ise bu olaylardan sorumlu tutuluyordu. LSD isimli bir maddenin dünyada en etkili halüsinasyonejen madde olduğu biliniyor ve bu maddenin insan vücudunda saniyeler içerisinde insanı delirtebileceği gibi bir fili kısa süre içerisinde öldürmeye neden olabilecek kadar aşırı güçlü olduğu belirtiliyor.

7LSD isimli maddenin ekmeklerin içerisine nasıl girdiği, ergot mantarı olarak ekmeklerin içerisine nasıl karıştırıldığı bir soru işaretiydi. Kimilerine göre ekmeklerin içerisine bu maddeyi fırın sahibi atmıştı, kimilerine göre ise CIA ile fırın sahibi bir işbirliği yapmış ve CIA tarafından köyde LSD maddesi denenmişti. Bir yanda ise fırın sahibinin herhangi bir şekilde bu durumdan haberdar olmadığı hammaddelerin içerisine gizli bir şekilde CIA tarafından bu maddenin eklendiği iddia edilmişti.

Ekmek bir şekilde ergot mantarı nedeniyle köydeki 300 insanı delirtmişti ancak bu 300 insanın nasıl ve kimler tarafından neden dolayı ‘delirtilmek’ istendiği asla yanıt bulamayan sorular arasında yerini almıştı. Konu hakkında Fransa yönetiminin o dönemde hiçbir şekilde köye girişe izin vermediği ve bölgede fırını kapattığı iddia edilirken, bugün bu bölgenin yaşama hala elverişli bölge olduğu ancak bu olayın hiçbir zaman için bölgede ve bölgeye yakın köylerde unutulmadığı biliniyor. Belki yeni nesilm Fransız gençleri bu olayı çok bilmiyor olsa da bu olay tarihte her zaman bir yer bulacak.

Şüphe: Avrupa’da tek LSD üreticisi vardı

O dönemde Avrupa genelinde sadece 1 şirket LSD isimli kimyasal maddeyi üretiyordu. Bu maddeyi üreten şirket ise köye sadece 100 KM kadar uzaktaydı ve şirketin ürettiği bu maddeyi CIA ortaklığında ürettiği biliniyordu. CIA ve şirketin veya sadece şirketin bu maddeyi köyde denemiş olabileceği o dönemden beri iddia edilmekte. Bir yanda ise Fransız yetkililerin bu olayda şirketin bu maddeyi denemesi ve CIA’dan bağımsız olarak bunu test etmiş olabilecekleri iddia edilmekteydi.

Şirket bu konuda hiçbir zaman için net açıklama yapmazken, CIA’dan habersiz olarak o dönemde şirketin böyle bir girişimde bulunmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.

Bir tarafta iddialar ise şirket yetkilileri ve bazı Fransız yetkililer bu maddeyi denemek için onay verdiler ve bu sayede bu madde ilk kez o dönemde köyde denendi.

Zihin kontrol programı mıydı?876

Bi yandan ise CIA’nın MK-Ultra isimli bir zihin kontrol ve akıl kontrol çalışması vardı. Herkes bununla ilgili o dönemde yanıt aramaya devam ederken bu olay tarihin en gizemli olaylar listesine ilk sıradan girmişti.

CIA tarafından konu hakkında hiçbir açıklamanın gündeme gelmediği o dönemde CIA yöneticileri de bu konuya hiç değinmediler bile. İddialara göre CIA ajanları bu çalışmayı bitirmişti ve en son olarak Fransa’nın bu 300 kişilik çok az insanın yaşamını sürdürdüğü köyde test etti. CIA’nın bu testi daha sonra bu kadar kapsamlı denemediği ve bugün bile bu test sayesinde aktif olarak insan zekasını her an kontrol edebilecek olduğu belirtilir.

Eğer ki bu gerçek bir test ise ve bu durumun arkasında CIA var ise bugün bile bu durum öğrenilemediği için bu kişilerin geride kalan aileleri (çok az kişi olduğu biliniyor) bu durumdan dolayı hala acı duymaya devam etmekteler.

Zihin kontrol programları konusunda CIA bugüne kadar çok fazla aktif çalışma ile gündeme gelse bile bu konuda kesin ve net olarak hiçbir açıklama yapılmadı. CIA tarafından bu konuda açıklama yapılmadığı için zihin kontrol programlarının varlığı herhangi bir zaman kesin olarak ispatlanamadı.

Zihin kontrol programlarının bugün bile aktif olarak çalışmalara konu olduğu ve çok sayıda insanın bu tür programlara tabii tutulabildiği iddia edilmekte.

Köy halkına ne oldu?

O dönemden sonra köy halkının büyük kısmında psikolojik hasarlar kaldı ve bugün sadece çok az sayıda insanın yaşadığı iddia edilmekte. Ancak bu insanların kimlikleri o tarihten beri gizli tutuluyor ve Fransız hükümetinden hiçbir yetkili bu konuda net olarak açıklama yapmadı. Frasız yerel yönetim yetkilileri de konu ile ilgili olarak bu olayın hiçbir zaman üzerinde durmadılar veya durmak istemiyorlardı.

  • LSD en etkili maddelerden bir tanesidir ve bir fil saniyeler içerisinde LSD alımından sonra ölümle karşılaşabilir.
  • İnsanların üzerinde bugüne kadar LSD’nin güvenle kullanımı onaylanmamıştır, onaylanamaz.
  • Çok sayıda çalışma insanların zihin kontrol programlarına tabii tutulmasına yanıt getirmezken, bazı araştırmacılar bu tür programların asla gerçek olmasına izin verilmemesi gerektiğini düşünmektedirler. 
  • Bazı insanların bu olaylardan sonra bölgeyi terk ettikleri bilinmektedir.

https://www.instagram.com/p/B6YnhVcB2iF/

Kaynaklar ve ileri okuma

https://www.bbc.com/news/world-10996838

https://en.wikipedia.org/wiki/1951_Pont-Saint-Esprit_mass_poisoning

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2069953/