Tarihler 2001 yılını gösteriyordu, Hande Çinkitaş henüz daha küçük bir kız çocuğuydu. Henüz daha yaşamın ne olduğunu, gelecek hayallerinin bile oluşmadığı 12 yaşında biri veya birileri onu aramızdan sildi, aldı. Katil veya katilleri aradan geçen 19 seneye rağmen katili bulunamadı. Onu kim veya kimler, neden öldürdü? Bu soruların yanıtı her zaman soru olarak kaldı ve asla yanıt bulunamadı. O dönemde tüm Türkiye bu cinayet ile sarsılmıştı. Aile daha sonra birçok kez haber kanallarına konu oldu ve televizyon programlarına çıktı. Baba Nezih Çinkitaş ve üvey anne Şehnaz Çinkitaş televizyon kanallarına çıktı ve suçlamaları reddettiler.

Olay günü yaşananlar ise bir tuhaftı, bazı görgü tanıkları yalan söyledi, bazıları ise doğruyu söylemekten çekindiler. Cinayet olayı sırasında apartmanda kimsenin o kadar darbeye rağmen hiçbir şekilde ses duymaması ise akıllarda soru işaretlerine sebep oldu.

Hande Çinkitaş’ın katil veya katilleri ilk önce küçük kız çocuğunun kafasına çekiç ile vuruyor, ardından ise daha akla hayale gelemeyecek işkencelere maruz bırakıyorlar.

https://www.instagram.com/p/B7gkFmyhzNt/

3 meyve bıçağı, 7 farklı cinayet silahı kullanıldı

3 meyve bıçağına ek olarak 5 farklı cinayet silahının kullanıldığı belirtiliyor. 3 meyve bıçağı ile 13 farklı yerinden bıçaklanan Hande Çinkitaş’ın ölmüş olmasına rağmen defalarca ısrarla bıçaklanmış olması akıllarda soru işaretlerine neden oluyor. Çinkitaş’ın bıçaklanması sırasında 1 meyve bıçağının aşırı hızlı bıçaklamaya bağlı olarak kırıldığı ve katilin buna rağmen küçük kız çocuğundan ‘öldürme hırsını’ alamadığı tahmin ediliyor.

7 farklı cinayet silahının kullanıldığı cinayet olayı ile ilgili olarak o dönemde emniyet tarafından ve adalet mercilerinin destekleri ile yapılan çalışmaların nasıl oldu da başarılı olamadığı konusu uzmanları bile şaşırtıyor. Birçok uzman katil veya katillerin mutlaka o dönemde evde bir iz bıraktıklarını, o izlerin doğru alınmamış olabileceğini belirtiyor. 2001 yılından sonra olayla ilgili soruşturmalar devam etti ve 20 yıla kadar devam edecek olmasına rağmen katil veya katiller bugün 19 yıldır dışarıda özgür ve rahat bir şekilde devam ediyor.

7 farklı cinayet silahı ile öldürülen Çinkitaş’ın bir öfke cinayetine kurban gitmiş olduğu ve birilerinin kendisine karşı ‘aşırı öfke’ sorunu yaşadığı iddia edildi. Net olarak bugüne kadar henüz hiçbir kimse kesin olarak suçlanmadı ancak cinayetin olayın yaşandığı dönemde sabah saat 11.00 öncesinde yaşanmış olduğuyla ilgili tahminler ortaya atıldı.

Kapıcı ve eşi yalan mı söylüyor?

O dönemde Hande Çinkitaş’ın babası ve üvey annesinin oturduğu apartmanda kapıcı ve eşi olay günü sabah Hande’yi bakkala giderken gördüğünü iddia etmiştir. Ancak bakkal, Hande’nin o gün bakkala gelmediğini bir önceki gün bakkala geldiğini söyleyerek kapıcıların doğru söylemediğini ortaya çıkarmıştır.

Kapıcı ve eşi ile ilgili olarak yapılan araştırmalardan ise herhangi bir sonuç çıkmayınca, olayla ilgili olarak Hande’nin herhangi bir düşmanı olup olmadığı araştırıldı. Yine bir sonuca ulaşılamadı.

Hande’nin kısa süre içerisinde öldüğü, ancak katil veya katillerin buna rağmen rahat hareket ederek defalarca küçük kız çocuğu üzerinde cinayet silahlarını kullandığı biliniyor. Katilin o gün evde Hande’nin iddialara göre tek olmasını fırsat bildiği ve bu fırsattan istifade ederek küçük kız çocuğunu acımasız, korku dolu anlara mahkum ederek öldürdüğü düşünülmekte.

Ancak Hande Çinkitaş’ın vücudunda herhangi bir tecavüz veya taciz olmadığı iddia edildi.

Üvey annenin cenazede güldüğü iddiası

Şehnaz Çinkitaş’ın cenaze sırasında güldüğü ve baba Nezih Çinkitaş’ı ”Seninde sonun Hande Çinkitaş gibi olur!” dediği iddia edildi. Baba Nezih Çinkitaş’ın işyerinde kanlı ütü masası bulunduğu ancak bu kanın Hande Çinkitaş’a ait olup olmadığı büyük bir soru işareti olarak kaldığı öğrenildi.

Baba Nezih Çinkitaş’ın olay günü evi aradığı ancak lambalar kapalı ve son oda olarak Hande Çinkitaş’ın odasına baktığı açıklaması soru işaretlerine neden oldu.

Olayla ilgili 19 yıl geçmiş olsa bile sonuç bulunamadı.