Ne yapsak boş değil, bizim çabalarımız olası sağlık sorunlarını engelleyebilecek çabalar olabilir. Belki bugün elinizi yaktığınızda ”abc kremi” sürmezseniz o bölge enfeksiyon kaparak sizi en basit bir yanıktan ötürü bile ölüme sürükleyebilir. Ama o yanık oluşmadan önlem almakta çok daha fazla fayda var, en azından kendinizde beslenme konusunda iyi hareket etmek ve gıdalar konusunda daha çok bilgi edinmek faydalı olacaktır.
Kanserin tedavisi belki bir ilaç şirketince bulunmuş ama açıklanmamış olabilir, belki kanser kendi kendisine oluşmuyordur. Bugün böbreğimiz kendi kendine hiçbir sebep olmaksızın ”ben artık senin vücudunda olmayacağım!!” diyebiliyor mu? Demiyor. Ama her gün 300 gram tuz tüketen bir insanın böbreği zaman içerisinde belirli bir süre boyunca baskı altında kaldıktan sonra çalışmayı durdurabiliyor.
Gıda ve beslenme konusunda nelere dikkat etmeliyiz?
İçindekiler
Çok Az Veya Çok Pişmiş Olmamalı
Et ve et ürünlerinin çok pişmesi kansere sebep olabilir. Az pişmiş et ve et ürünleri de kansere neden olabilir, her hafta 1 kilo kırmızı çok pişmiş et yiyen herkes kansere yakalanacak değil ama çok ve az pişmiş et ve et ürünleri tavukta dahil kanser gelişimine daha fazla yardımcı olabilir ve bu da daha çabuk kansere yakalanma riskini arttırabilir.
İşlenmiş Ürünlerden Uzak Duramıyoruz, Ama Az Tüketmeliyiz!
Cips, sosis, salam ve daha birçokları hayatımızın her alanında biz evde yapmasak bile dışarıdan aldığımız birçok ürünün içerisinde işlenmiş gıda maddeleri olabiliyor. İşlenmiş ve ısıl işlem görmüş yiyeceklerin sayısı her yıl daha fazla artıyor ve insanlar bu ürünlere daha fazla ilgi gösteriyor ve tüketiyor.
Bugüne kıyasla bundan 10 yıl önce cips tüketimi çok daha düşüktü. Türkiye’de cips fiyatları dolar kurundan ve enflasyondan sonra rekor kırarken milyonlarca Türk vatandaşı her yaştan bu ürünleri tüketmeye devam ediyorlar ve gelecekte bu tüketim oranının daha fazla artış gösterecek olduğu tahmin ediliyor.
Isıl işlem gören ürünleri ”ben o tür ürünler yemiyorum, ben sağlıklı beslenen birisiyim” diyenler bile tüketmek zorunda kalıyorlar. Bu ürünlerin tüketimini mümkün olduğu kadar azaltmak kanser riskini daha çok azaltacak bir karar olabilir. Her gün cips yemek yerine haftada 3 gün cips yemek veya her hafta 2 kilo salam ve sucuk ürünlerinin yerini 1 kilo salam ve sucuk tüketmeye bırakırsanız kanser riski ve birçok hastalık riskinden kurtulmuş olursunuz. Bu tür ürünler kansere belirli gelişmeler sonrasında (karaciğer yağlanması vs) yol açabiliyor.
Asitli İçecekler, Şeker, Tuz, Un!
Biz sizi yormak istemedik, tek madde halinde yazalım diye karar verdik.
Asitli içecekler birçok insanın tercihi ve öyle devam edecek. İnsanlar asitli içecek tüketiminden asla vazgeçmeyecekler. Envai çeşitte olan asitli içeceklerin tüketimi reflüye neden olabiliyor ve bu da yemek borusu kanserlerine kadar varan sağlık problemleri oluşturabilecek bir gelişme. Asitli içecek tüketimini minimum düzeyde tutabilmek önemli.
Hamur ve hamurdan yapılmış ürünler yani un ile yapılmış ürünler hem kilo aldırıyor, kiloya bağlı yağlanma ve kanser hücrelerinde gelişmeye neden olabiliyor.
Tuz tüketimi böbrek sağlığı sorununa neden olabiliyor ve sadece bunla da sınırlanmıyor, kansere de neden olabiliyor.
Tüm bunlara dikkat etmeye çalışarak sağlıkla yaşayabilmek için önlemler almalıyız, her zaman sağlıklı kalamayabilir ama sağlığımızı korumak elimizde.