Magna Carta ‘büyük tüzük’ olarak adlandırılan içerisinde 63 farklı maddenin olduğu Latinca ifadelerden oluşan bir maddeler topluluğudur. Magna Carta terimi ilk olarak 1215’te İngiltere kralı tarafından imzalanmıştır. Kral Magna Carta belgesi ile birlikte kendi yetkilerini ilk kez kendi kendine kısıtlamaya almış ve kendi yetkilerinin bir kısmını derebeyi olan adlandırılan ilgililere devretmiştir. Bu belgenin demokrasi ve İngiltere tarihinde nasıl etkilerinin olduğu bugün bile tartışma konusudur. Belgenin 4 farklı kopyası mevcut iken, orijinal belgenin bugün nerede olduğu kesin olarak bilinmemektedir.

Magna Carta ile beraber ilk kez İngiltere’de yasalar belirlenmiş oldu. Bu belge öncesinde İngiltere’de yasalar yoktu ve hukuk, demokrasi ve adalet kavramlarının bu belge ile beraber ortaya çıktığına inanılmaktadır. Bu belge ile beraber kral John, ülkesinde herhangi bir suçun nasıl cezalandırılacak olduğu, kim veya kimler tarafından cezalandırılacak olduğunu da belirleyecek ilk temelleri atmıştı. Ülkede o dönemde insan nüfusunun çok daha az olduğu bilinirken, özellikle Magna Carta anlamı nedir? Sorusuna verilecek kısa yanıt, belirleyici unsurların kral John tarafından oluşturulması denebilir.

Magna Carta’nın Maddeleri

Magna Carta’da 63 madde mevcuttur. Borç, kilise, yasal düzenlemeler ile ilgili birbirinden daha farklı 63 madde İngiltere’de 1215 yılından beri düzeni sağlamaktadır. Bu belgenin yayınlanmasından önce her İngiliz vatandaşı kendi kafasına göre hareket edebilir ve ceza almazken, bu belge ile beraber yasaların ilk adımları atılmıştır.

Magna Carta’daki 63 maddeden sadece dördü bugün de geçerlidir – 1 (bölüm), 13, 39 ve 40. Son 800 yıl içinde tüzüğe hitap eden kişilere kalıcı önem veren ünlü maddeler 39 ve 40. maddeler bugün İngiltere’de geçerliliğini sürdürmektedir.

“Hiçbir özgür insan, akranlarının yasal kararı ve toprak yasası dışında hiçbir şekilde ele geçirilemez, hapsedilemez, mülksüzleştirilemez, yasaklanamaz, sürülemez veya eziyet edilemez.”

“Adaleti asla inkar etmeyeceğiz, adaleti sağlayacağız”

Bu maddeler bugün bile çeşitli adlarla İngiltere Anayasası’nda geçerliliğini korumaktadır.

Kimin İmzaladığı Belli, Ama Kim Yazdı Bilinmiyor

Magna Carta, Kral John ve bir grup İngiliz baron insan arasında bir anlaşma olarak düzenlendi. Bugün için Magna Carta’nın kim tarafından yazıldığı asla bilinmemektedir. Ancak bazı isimler ortaya atılsa bile bu isimler yaşamadığı ve bu isimlerin adı ile ilgili herhangi bir kaynak referans olmadığı için net olarak bir bilgi bulunmamaktadır. Kral John tarafından imzalanan bu belgenin aslında 1215 yılında yazıldığı ve 1217 yılında imzalandığı bilgisi de çeşitli kaynaklarca iddia edilmektedir. Kesin tarih olarak ise 1215-1217 yılları arası referans olarak gösterilmektedir.

Magna Carta’nın Emsalleri Zaten Vardı

Magna Carta’dan önce de aslında belirli kurallar vardı. O dönemde İngiltere yönetiminde olan 1100’de yönetimi kontrol altında tutan Henry I, insanları adil bir şekilde kontrol etmeye, kiliseye daha fazla finansal özgürlük sunmaya ve diğer birçok farklı düzenlemeye yönelik adımlar atmıştı. Henry bu vaatlerin hepsini yerine getirmemişti ancak bazılarını yerine getirdiğine inanılmaktaydı. Henry’ni başarısız vaatleri ve geçerli olmayan vaatlerinin Magna Carta için bir temel oluşturduğu iddia edilmektedir.

Savaşı Asla Önleyemedi!

Magna Carta maddeleri dolayısı ile baronlar ve Kral John arasında sorunlar yaşandığı tahmin edilmekteydi ve bu belgenin o dönemde baronlar ile savaşa neden olduğu bilinmektedir. Henry III, kraliyet tacını giydikten hemen sonra Magna Carta’nın kısaltılmış bir versiyonunu yeniden yayınlayarak belgenin geçerli olduğunu bir kez daha halkına ilan etmiştir.

Magna Carta İngiltere’nin Temelini Oluşturdu

Magna Carta sayesinde İngiltere demokratik adımların temellerini oluşturmuş, düzeni sağlamıştır. Diğer birçok ülkenini, hatta Osmanlı’nın bile bu belgeden haberdar olduğu ve bu belgeye göre hareket ettiği iddia edilmektedir. Osmanlı’da yazılı düzenlemelerin özellikle ilk 1453 yılında nasıl olduğu bilinmezken, bazı kimseler Magna Carta belgesinin tüm dünyaya emsal teşkil ettiğini ve o dönemde İngiltere’nin demokratik ilk adımları atan devlet olduğuna işaret etmiştir.

Orijinal Olanı Kayıp

İlk Magna Carta’nın farklı kopyaları bulunmaktaydı ve orijinal belge zarar görürse bunların korunması için yazılmıştı. (sebze bazlı mürekkeple yazılmış yaklaşık 3.600 kelimelik bir parşömen kağıdı üzerine yazıldığı bilinmekteydi), 1215 yazında İngiliz ilçe mahkemelerine dağıtılan Magna Carta belgesinin farklı farklı bölgelere dağıtılan bu kopyalarına rağmen orijinal olanı asla bulunmamaktadır. Bugün bu kopyaların dördü aktif olarak korunmaktadır; İngiliz Kütüphanesi 2 tanesini, diğer ikisi Salisbury ve Lincoln’deki katedrallerin koleksiyonunda saklanmaktadır. 2. Dünya Savaşı’nın başında Winston Churchill, Lincoln Katedrali’ni orijinal Magna Carta’yı sergilendiği yerden alarak Amerika Birleşik Devletleri’ne bağışlamaya zorladı, böyle bir hediyenin Büyük Britanya ile ittifak için destek oluşturacağı tahmin ediliyordu ve bu bir zorunlu adım olarak görülüyordu.

Bu kadar büyük bir belgenin böylesi bir şekilde ABD’ye bağışlanması elbette kendi içerisinde bazı soru işaretlerine sebep olmuştur. Sonuç olarak belge bazı karşıt görüşler sonucunda döndü ve dolaştı yeniden İngiltere’de kaldı. Ancak bugün orijinal Magna Carta’nın nerede olduğu tam olarak bilinmezken, bir tane orijinali olduğu iddia edilen sayfaları geçtiğimiz yıllarda milyonlarca dolara satılmıştır.

Magna Carta Maddeleri Nelerdir?

Magna Carta’nın 1215 baskısının tam metin çevirisi

(+) İle işaretlenmiş maddeler hala 1225 tüzüğü adı altında geçerliliğini korumaktadır, ancak bazı küçük değişimler görmüş ve günümüz şartlarına uyarlanmıştır. Magna Carta maddeleri çevirisi o dönemin şartlarına uygun olarak günümüze uyarlanarak çevirilmiştir. O dönemde gündelik kullanılan ifadeler ile günümüzde kullanılan gündelik ifadeler arasında farklılıklar olsa da bu çeviride orijinallik korunmuş, bu sebeple bazı maddeler direkt olarak alınmıştır.

John, İngiltere Kraldır, İrlanda Lordu, Normandiya ve Aquitaine Dükü ve Anjou Kontunun lütfuyla, başpiskoposlarına, piskoposlarına, abbotlarına, baronlarına, adaletlerine, ormancılara, şeriflere, yöneticilere, hizmetçilere ve tüm yetkilileri ve sadık yetkili isimlere başarılar diler ve tebrik eder.

+ (1) Tanrının verdiklerine şükredecek, İngiliz Kilisesi kapılarını her zaman açık tutacağız. İngiltere halkının kiliseye erişim haklarını her zaman en üst düzeyde koruyacak ve onların kiliseden yararlanması için gerekli tüm adımları atacağız. İngiliz Kilisesi her zaman kapılarını halkına açık tutmakla görevlidir ve her zaman kiliseden herkesin yararlanması temel öncelik olarak edinilmiştir.

KRALLIĞIMIZIN TÜM ÖZGÜR ERKEKLERİNE, kendimiz ve varislerimiz için, aşağıda yazılan tüm özgürlüklere, kendimize ve varislerine, bize ve mirasçılarımıza sahip olma ve onları korumaları için bu düzenlemeler yapılmıştır:

(2) Askeri hizmet için doğrudan İngiliz topraklarını korurken ölenlerin ailelerine, mirasçılarına 100 £ kadar ödeme yapılacaktır. Borçlarının ödenmesi ve silinmesi hedeflenecektir.*

(3) Ölen kişinin varisleri belirli yaşın altındaysa veya cezalı ise buna uygun olarak hareket edilecek ve serbest bırakılması yönünde girişimde bulunulacaktır. Para cezası verilmeyecektir.

(4) Varisler kazandıklarının belli kısmını krallığa ödeyecektir. Erkeğe emanet edilecek arazilerin korunması hedeflenmelidir. Krallığa ve yetkililere karşı sorumlu olmaları beklenecektir.

(5) Bir vasi böyle bir araziyi koruduğu sürece, evleri, parkları, balık konservelerini, göletleri, değirmenleri ve onunla ilgili her şeyi arazinin gelirlerinden elde edecek ve onları koruyacaktır.

(6) Mirasçılar evlilik yoluyla değişebilir, ancak sosyal durumu düşük olan birine miras devredilemez. Bir evlilik öncesinde varislerin bu evliliği bilmesi gereklidir.

(7) Bir kadının kocası ölmesi durumunda kocasının mirası altında onun evinde 40 gün boyunca çıkmadan kalabilir. 40. günden sonra ise evden çıkmak zorundadır.

(8) Hiçbir dul insan evlenmeye zorlanamaz. Lord bu konuda bilgilendirilmelidir.

(9) Ne biz ne de yetkililerimiz, borçlu kişi eğer ki borcunu ödeyebilecek toprak ve benzer varlıklara sahipse biz onun adına asla ödeme yapmayız. Ödemeyi yapamayacak durumda olanlara kraliyet yardımcı olacaktır.. Borçlunun kendisi borcunu ödeyebildiği sürece borçlunun kefaletleri asla karşılanamaz. Eğer araç yetersizliği nedeniyle borçlunun borcunu ödeyememesi halinde, kefaletleri bunun için kullanılabilecektir. Eğer borçlu borcunu ödemiyorsa borç veren taraf borçlunun topraklarından fayda elde edebilir ve onların üzerinden gelir elde edebilir.

* (10) Yahudilerden bir miktar para ödünç alan herhangi bir vatandaş, borç geri ödenmeden ölürse, varisi, topraklarını elinde tuttuğu sürece, hiçbir faiz ödemesi yapılmayacaktır Böyle bir borç Taç’ın eline düşerse, tahvilde belirtilen ana tutar dışında hiçbir şey verilemez, sadece Yahudilere ödenecek olan ana para tutarı olacak, faiz tutarı olmayacaktır. Yahudiler verdiği borç kadar parayı geri alacaktır ve faiz kısmını geri alamayacaklardır.

* (11) Borç, feodal beyler nedeniyle hizmet için ayrılan fondan ödenecektir. Yahudiler dışındaki kişilere borçlar benzer şekilde ele alınacak ve buna göre değerlendirilecektir.

* (12) Kimse rızası olmadığı sürece bir başkası ile evlendirilemez. Belirli kişilerin evlenmesinde Lord devreye girebilir.

+ (13) Londra şehri, hem kara hem de su yoluyla tüm eski özgürlüklerinden ve ücretsiz geleneklerinden fayda elde etmeye devam edecektir. Ayrıca, diğer tüm şehirlerin, ilçelerin, kasabaların ve limanların tüm özgürlüklerinden ve ücretsiz geleneklerinden yararlanmasını sağlayacağız.

* (14) ‘Tüm yardımlar için belirli yetkililerden yardım alınabilir. Bunun için 40 gün önceden bilgi verilmesi gerekmektedir. 

* (15) Gelecekte hiç kimsenin, en büyük oğlunu bir şövalye yapması ve (bir kez) en büyük kızıyla evlenmesine, özgür erkeklerinden bir “yardım” almasına izin vermeyeceğiz. Bu amaçlar için sadece makul bir “yardım” uygulanabilecektir.

(16) Hiç kimse, bir şövalyenin ‘ücreti’ ya da toprağın serbest tutulması için gereğinden fazla hizmet vermeye zorlanamaz.

(17) Olağan davalar kraliyet mahkemesini takip etmeyecektir, belirlenen sabit bir yerde yapılacaktır.

(19) İlçe mahkemesinde ceza verilmesi mümkündür.

(20) Herkes suçunun derecesine göre cezalandırılmalı, ancak genel gelir kaynaklarından mahrum bırakılmamalıdır. Yapması gereken işten mahrum kalmamalıdır.

(21) Baronlar ve diğer bazı kişiler sadece eşitleri ile ve suçlarının ağırlığıyla doğru orantılı olarak para cezasına çarptırılabilirler, başka herhangi bir ceza almaları veya verilmesi asla mümkün değildir.

(22) Bir kâtipin kutsal emirlerdeki mülkiyetine verilen para cezası, dini yararlarının değerine bakılmaksızın aynı ilkeler üzerinden değerlendirilebilecektir.

(23) Eski bir yükümlülüğü olmayanlar dışında hiçbir kişi kasabada veya nehirde köprü kurma çalışmalarına zorlanamaz.

*(27) Eğer özgür bir adam intestada ölürse, taşınır malları kilisenin gözetiminde akrabaları ve arkadaşları tarafından dağıtılacaktır. Borçlularının hakları korunacak ve borçları ödenecektir.

(28) Satıcı, gönüllü olarak ertelemeyi teklif etmedikçe, hiçbir konsolos veya diğer kraliyet yetkilisi herhangi bir kişiden mısır veya diğer taşınır malları derhal ödeme yapmadan alamaz.

(30) Hiçbir şerif, kraliyet görevlisi veya başka bir kişi, rızası olmadan, herhangi bir özgür insandan nakliye için at veya araba alamaz. Vatandaşların rızası olmadan bu araçların alınması asla kabul edilemez bir konudur. Nakliye dışı bazı mucbir sebepler bu madde için geçerli değildir.

(31) Ne biz ne de herhangi bir kraliyet görevlisi, kalenin izni veya başka bir amaç için odun sahibinin rızası olmadan mallarını almayacağız.

(32) Suçtan hüküm giymiş kişilerin topraklarını elimizde bir yıl, bir günden fazla tutmayacağız, bundan sonra ilgili ‘ücretler’ sahiplerine geri iade edilecektir. Bir toprak en fazla 1 yıl 1 gün ceza olarak elde tutulabilir, daha uzun süre elde tutulamaz.

(35) Krallık boyunca standart şarap, bira ve mısır (Londra mahallesi) için belirli ölçüler olacaktır. Boyalı kumaş, russet ve haberject’in standart genişliği, kenarlarda iki hücreli görünümü olacaktır. Ağırlıklar benzer şekilde standartlaştırılacak ve stabil bir düzen sağlanacaktır.

(38) Gelecekte hiçbir memur, hakikatine inandırıcı tanıklar üretmeden, bir kişiyi kendi ifadeleri ile direkt olarak yargılayamaz. İfade alınması zorunludur ve tanıklar zorunludur.

+ (39) Hiçbir özgür insan tutuklanamaz, hapsedilemez, haklarından veya mallarından çıkarılması kabul edilemez. Hiçbir insan yasadışı ilan edilemez veya sürgün edilemez veya hiçbir şekilde duruşundan-onurundan mahrum edilemez, ona karşı zor güç kullanılamaz. Her suç veya suçlu yasal olarak yargılanmalıdır ve cezası buna uygun yasal kapsamlar dahilinde verilmelidir.

+ (40) Adaleti asla satmayacağız. Kimse adaleti kabul etmeme hakkına sahip değildir.

(41) Tüm tüccarlar, İngiltere’ye zararsız ve korkusuzca girebilir veya terk edebilir ve ticaret amacıyla, tüm yasadışı işlemlerden arınmış, eski ve yasal geleneklere uygun olarak, içinde ya da denizlerinde kalabilir ya da seyahat edebilirler. Ancak bu, savaş zamanında bizimle savaşmakta olan bir ülkeden gelen tüccarlar için geçerli değildir. Savaş patlak verdikten sonra ülkemizde bulunan bu tür milliyetlerden olan tüccarlar, biz veya baş adaletimiz, ülkemizde bizimle savaşta kendi tüccarlarımıza nasıl muamele edildiğini keşfetmedikçe, kişilerine veya mülklerine zarar vermeden gözaltına alınacaktır. Kendi tüccarlarımız güvende ise onlar da güvende olacaktır. Kendi tüccarlarımızın güvende olmasını ve onların güvende olmasını sağlayacağız.

*(42) Gelecekte, herhangi bir insanın krallığımıza zararsız ve korkusuz olarak, toprak veya su ile girmesi ve geri dönmesi, savaş süresi dışında, kısa bir süre için, yasal olacaktır. Bu milletin yararına olacaktır. Toprak kanunlarına göre hapsedilen veya yasaklanan insanlar, bizimle savaş halindeki bir ülkeden insanlar ve yukarıda belirtildiği gibi ele alınacak olan tüccarlar bu hükümden muaftır.

* (45) Adaleti, polis memuru, şerif veya diğer memurlar olarak atayacağız, sadece âlemin kanunlarını bilen ve bunu iyi tutmaya özen gösteren erkeklerden adaleti sağlayacak yetkililer seçilecektir. Bu maddede aslında belirtilmek istenen polis gibi adaleti temin edecek olan ve güvenliği sağlayacak olan kişilerin sadece erkekler arasından seçilecek olduğu ve bu kişilerin ülkede adaleti ve genel güvenliği koruma yönünde adım atacakları bilgisidir. O dönemde kadınların bu dönemde olduğu gibi güçlü olmamaları, özellikle bugün bile erkeklerin kadınlara oranla fiziksel olarak doğuştan itibaren çok daha güçlü olmaları dolayısı ile erkekler bu tür görevlere getirilmiştir.

* (49) İngilizler tarafından bize teslim edilen tüm rehineleri ve tüzükleri bir anda barış veya sadık hizmet için güvenliklerini temin ederek iade edeceğiz.

* (50) Gerard de Athée’nin akrabalarını tamamen ofislerinden çıkaracağız ve gelecekte İngiltere’de ofisleri olmayacak. Söz konusu insanlar Engelard de Cigogné, Peter, Guy ve Andrew de Chanceaux, Guy de Cigogné, Geoffrey de Martigny ve kardeşleri Philip Marc ve kardeşleri, yeğeni Geoffrey ve tüm takipçileri için geçerlidir. Ofislerinden çıkarılacaklardır.

*(51) Barış düzelir ancak kazanılmaz, krallıktan tüm yabancı şövalyeleri, okçuları, görevlilerini ve kendisine gelen paralı askerleri, zarar verici aletlerine, atlarına ve ilgili araçlarına çıkaracağız.

*(52) Topraklarını, kalelerini, özgürlüklerini veya haklarını yoksun bıraktığımız veya elden çıkardığımız herhangi bir adama, eşitlik ilkesi gereğince tüm haklarını iade edeceğiz ve bu haklarını korumak için adım atacağız. Anlaşmazlık halinde, sorun, barışı sağlama hükmünde aşağıda belirtilen yirmi beş baronun kararı ile çözülecektir (§61).

(54) Hiç kimse, bir kadının kocası dışındaki herhangi bir kişinin ölümü nedeniyle temyiz edilmesinden dolayı tutuklanamaz veya hapsedilemez, bu mümkün değildir.

* (55) Haksız olarak verilen toprak üzerinden verilmiş para cezaları geri ödenecektir. Olası bir anlaşmazlık durumunda 25 baronun kararı ile gözden geçirilecek ve buna uygun olarak baronlar ile beraber ortak bir karara varılması hedeflenecektir. Baronlar tarafından verilecek karar nihai son karar olacak ve bu karar ile beraber anlaşmazlık tamamen çözülecek ve bir kez daha gündeme (önümüze) getirilemeyecektir.

(56) İngiltere veya Galler’deki herhangi bir Galli vatandaşının toprağı eğer haksız olarak ele geçirildi ise bunlar onlara geri iade edilecektir. Bu husustaki bir anlaşmazlık Galler yasalarına uygun olarak bu topraklar ve ilgili paralar kendilerine iade edilecektir.

* (58) Bir kerelik geçerli olmak üzere Llywelyn’in oğlunu, tüm Galce rehinelerini barış için güvenliklerini sağlamış bir şekilde teslim edeceğiz.

(60) Verdiğimiz bu kararların hepsi tüm erkeklerimiz için hayırlı olsun.

*(61) Tanrı’ya, krallığımızın daha iyi düzenlenmesi ve aramızda ve baronlarımız arasında ortaya çıkan anlaşmazlığı ortadan kaldırmak için TÜM BU ŞEYLERİ VERDİĞİMİZDEN, bize kalıcı güç vermesini diliyoruz.

25 baron mevcuttur ve bunlar seçilecektir. 25 baron dışında baron seçilmeyecektir.

Bu şekilde arzu eden herhangi bir adam, yirmi beş baronun bu amaçlara ulaşmak için emirlerine itaat etmek ve onlardan bize gücünün sonuna kadar saldırmak için yemin edecektir.

25 baron, yukarıdaki tüm maddelere sadakatle uymaya yemin edecek ve başkaları adına güçlerini en iyi şekilde kullanacaklardır.

*Bu içerikte bazı çeviri maddeleri tam anlamlandırılamayabilir. O dönemin şartlarına uygun olarak çeviri yapıldığı için kelime farklılıkları olabilir.




Kategori: