Türkiye, ABD, Fransa, Avustralya hiç farketmiyor. Türkiye’de de polis şiddetine tanık olmak mümkün, ABD’de de kısaca tüm dünyada polis vahşeti ve şiddetine tanık olmanız mümkün. Bazı ülkelerde polis şiddeti neredeyse yok denecek kadar az olabilir, onlar çok şanslı olan ülkelerdir ve bu durum çok nadir görülür.
Türkiye’de son 2 gündür yayınlarda gösterilen polislerin bazı baro başkanlarına izin vermemesi görüntüleri özellikle ABD’de siyahi insanlara yapılan polis şiddeti ile karşılaştırılmaya başlandı. George Floyd protestoları devam ederken, ABD’de siyahilere yönelik ölümcül polis vahşetinin her an farklı bir ülkede yeniden yaşanması mümkün. Polis güçlerinin güçlü olması, ancak suçsuz olan insanları öldürmemesi, suçlu olanları ise şiddet gücü kullanmadan yakalaması gerektiği gerçeği karşımızda gün gibi duruyor.
Ankara’da ve tüm Türkiye’de baro başkanları ve avukatların polisler ile karşı karşıya geldiği, bazı videolarda polisin fiziksel temasının avukatlar üzerinde çok fazla sarsıcı olduğu görüntüler gün içerisinde sosyal medyada yayılmaya devam ederken, dünyanın neresinde olursanız olun bir polis şiddetine maruz kalan kişiyi gördüğünüzde ona yardımcı olabilecek, o an olmasa bile daha sonrasında yardımcı olabilecek şeyler yapabilirsiniz; yapmalısınız da!
Videoya Alın Ama Nasıl Alın?
Bir polis şiddetine tanık oluyorsanız elinizdeki cep telefonunu hemen video kaydına geçirin ve telefonu direkt fotoğraf veya video çekiyor gibi polislere doğru tutmayın. Amerikan güvenlik uzmanları bu konuda insanların video çekerken bu tür durumlarda polislerin delilleri silmek için ellerinden almasını engellemek ve kişinin kendisine zarar gelmesini engellemek adına telefonu elde tutuyormuş gibi yatay pozisyonda el içerisinde tutmaya devam etmelerini ancak kameranın şiddeti gösterecek şekilde elde tutulmasını ve kişinin özellikle şiddeti kayıt altına alacak pozisyonda durarak video kaydı almasını öneriyor. Bu sayede polislerin size müdahale edemeyecek olduğu, video çektiğinizi anlamayacak olduğu belirtiliyor.
Ancak Durun!
Ancak bu öneriye katılmayanlar var. Ulusal Avukatlar Birliği’nin hareket avukatı Maggie Ellinger-Locke, polis şiddetini kayda alan kişilerin telefonu vücutlarından uzak tutmamalarını ve sıkıca tutmalarını öneriyor. Bu sayede polislerin telefonu elinden alamayacak olduğuna işaret ediyor ve olası saldırının da kaydedilmiş olacağını ve bu sayede bir delil olacağını belirtiyor.
Ulusal Avukatlar Birliği’nin hareket avukatı Maggie Ellinger-Locke, aynı zamanda telefonunuzun bu tür bir durumda Face ID gibi yüz okuma sistemlerinin devre dışı bırakılmasını, bunun yerine 6 basamaklı parola ile korunmasını öneriyor. Aksi durumda özellikle ıssız bir yerde iseniz polislerin telefonu elinizden zorla alabileceğini ve yüzünüzü zorla okutarak telefonunuzdaki ölümcül delilleri silebileceğini ve asla bunu kanıtlayamayacak olduğunuza değiniyor.
WITNESS insan hakları örgütü aktivisti Palika Makam, insanların özellikle bir polis şiddetini pencere, balkon gibi yerlerden çekebilecekler ise bunun daha güvenli olduğunu belirtiyor. Özellikle bir polisin asla eve giremeyecek olduğunu, izin olmadığı sürece eve girmesinin mümkün olmadığı için kişilerin bu sayede çok daha güvende olacaklarını belirtiyor.
ACLU’nun kıdemli politika analisti Jay Stanley, bir polisin sizden kamerayı kapatmanızı istediğinde bunun ABD’de ve birçok ülkede* Anayasal hakkınız olduğunu ve kamerayı kapatmayacağınızı söyleyebileceğinize değiniyor.
Sosyal Medyada Kendi Adınızla Paylaşmayın
Tek delil sizde olabilir. Bu görüntüyü sosyal medyada paylaşacaksanız fake hesap üzerinden paylaşmanız öneriliyor. Bunun sebebi olası tepkiler ve olası güçlerin hedefi olmamak olarak gösterilmekte. Bunun yanında bu delillerin şiddete uğrayan kişi ile paylaşılması veya bu kişi şiddet sırasında öldüyse bu kişinin ailesi ve avukatları ile paylaşılması, en zor durumda ise görüntülerin sosyal medya üzerinden yine daha fazla yayınlanması öneriliyor.
*TCK’ya göre bir kişinin kamusal alanda bile olsa izinsiz görüntülerini çekmek yasal değildir. Ancak kamusal alanda bir suç işleniyorsa ve bu suç bir vatandaşa karşı işleniyorsa özellikle delillerin suç oluşturacağına dair herhangi bir ibare bulunmadığı belirtilmektedir. Ancak yasal sorumluluk her zaman T.C. vatandaşının kendisine aittir ve suç durumuna göre cezai yaptırımlar uygulanabilir.
**Bu içerik ABD versiyondan çevirilmiştir ve birinci amacı ABD’de polis şiddetine karşı bir Türk vatandaşının nasıl davranabileceğini göstermek içindir. T.C. sınırları içerisinde bu maddelerin uygulanıp uygulanmaması kişinin kendi takdiridir.