Türkiye ekonomisi 2002 yılından beri bugüne kadar gelişti. Ancak halkın büyük bir kısmı bu gelişimden payını alamadı. Emekli maaşları arttı, okul bursları daha fazla ödenmeye başladı, giderek yükselen binaların sayısı artarken ev, araba, eğitim ve benzer ürün ve hizmetlerin fiyatı da rekor düzeyde arttı. Bugün 2.020 TL maaş aldığınız herhangi bir ülke düşünün ve gelecek yıl maaşınıza 1.020 TL zam yapılacak olduğunu hesaba katın.

Gelecek yıl maaşınız 3.040 TL olduğunda daha fazla sigara, daha fazla kırmızı et, daha kolay araba alabileceğinizi düşünürsünüz değil mi? Olması gereken bu. Ancak günümüz Türkiye’sinde bu konuda halk ikiye bölünmüş durumda ve çoğunluk zamlardan şikayetçi. Maaşınız 1.020 TL artarken her zaman aldığınız ürün ve hizmetlerin fiyatı 1.502 TL artarsa bu durumda geçmiş yıla oranla daha kötü şartlarda geçinmeye çalışmak zorunda kalırsınız.İntihar eylemlerinin arkasında ekonomi mi var?

Bugün Türkiye ekonomisinde de bu konuda sorunlar mevcut ve enflasyon oranları düşük geliyor olsa da ürün ve hizmetlerin fiyatı, resmi hizmetlerin fiyatı bile enflasyondan daha fazla artıyor.

İntihara sebep olan ekonomi mi, işsizlik mi, keyif mi?

İntiharlar son günlerde Türkiye’nin her yerinde gündem konusu olmaya devam ediyor. Antalya’da 4 kişilik bir ailenin intihar etmesi üzerine özellikle sosyal medya başta olmak üzere çok sayıda insan bu intiharların ekonomik nedenli olduğunu ve bu gidişatın durdurulması için sosyal devlet kavramının daha iyi geliştirilmesi ve çok sayıda insanın daha fazla kazanç elde edip, daha fazla kazanması gerektiğine ve zamların durması için çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyor.

Bugün bir kırmızı et satın almak isteyen vatandaş normal kalitede olan et için 80 TL/1 Kilo et ürünü için para ödemek zorunda kalıyor.

Ortalama olarak 1 ailenin sebze ürünleri çoğunluklu tüketimi hesaba katıldığında aylık pazar masrafının diğer gıdalar dahil 400 TL ve altında olmasının bir ihtimalinin olmadığı, 1 ay içerisinde sadece 1 kez ‘lüks’ gıda olarak kırmızı et veya balık, tavuk etinin tüketildiği hesaba katılınca yaşam standartının oldukça düşük kaldığı gözler önüne seriliyor.

Peki ya intihara sebep olan ekonomi mi?

Sosyal medyanın gündeminde intihara sebep olan olaylar arasında ilk sırada ekonomi gösteriliyor. Özellikle 2 siyanürle intihar haberinde de borç ve diğer ekonomik sorunlar sebep olarak gösterilse de bazı vatandaşlar ise bu durumun işsizlik ile ilgisinin olmadığını tamamen ekonomik nedenlere bağlı olduğunu ve artık ”bunaldıklarını” ifade etmekteler.İntihar eylemlerinin arkasında ekonomi mi var?

Bazılarına göre ise çocuk sayısı arttıkça ekonomik sıkıntılar daha fazla artıyor ve Antalya’da yaşanan intiharın ardında anne ve babanın çalışma gücünün 2 çocuk nedeniyle 1 kişi eksilmesi sebebiyle intihara sebep olmuş olabileceği ve düzenli ve planlı olarak düşünmeden aileye yeni üyeler eklemenin bugün mevcut ekonomik koşullarda birçok ailede sıkıntıya sebep olduğu ortaya atılıyor.

İntiharların ardında zaman zaman ekonomi sebep gösterilse de bazı vatandaşlara göre intiharların hepsi intihar olmayabilir. Bazıları cinayet olabilir ve bu gerekçeler ile gizlenmeye çalışılıyor olabilir. Bu sebeple de bu intiharların devlet eli ile yakından ve çok sıkı bir şekilde araştırılması ve de özellikle siyanür satışlarının kim ve kimler tarafından yapıldığının tespit edilmesi gerektiğine inanılıyor.

 




Kategori: