Büyük devletler bugün su stokları konusunda gelişmeye devam eden ülkelere göre çok daha fazla stok sahibi durumdalar. ABD’nin bugün dünyanın en zengin su kaynaklarına sahip olan ülkeler arasında olması ABD’yi bir süreliğine güvenceye alırken, eğer ki su kaynakları çoğaltılmaz ve doğru kullanılmaz ise sonucu felaket olabilir.
Bugün hiç beklenmedik bir COVID-19 kod adı ile tanınan pandemiyi yaşayan dünyamız gelecek yıllarda ise susuzluk krizi ile karşı karşıya kalabilir. Kuraklık ile suyun bitmesini aynı tutmak doğru olmadığı gibi, aynı zamanda su bitmesi durumunda gıda üretiminin büyük oranda çökmesi beklenen bir durum olarak görülmekte.
İnsanlar bugüne kadar her zaman suya bir şekilde eriştiler, son 5.000 yıl içerisinde insanların suya erişimlerinde herhangi bir kıtlık durumu çoğunlukla yaşanmadı. Ancak kuru Afrika topraklarında suya erişim her zaman daha zordu ve daha zorlu olmasına rağmen bir şekilde Afrika ülkelerinde de binlerce yıl önce olduğu gibi bugün bile suya erişim mümkün durumda.
İçindekiler
Su bitmeden önce ne olur?
Su kaynakları tükenmeden hemen önce yaşanacak olan en büyük problem insanların aşırı panik olması ve suların sık sık kesilmesi olabilir. Kesilecek olan sular nedeniyle insanlar en başta hijyenle ilgili problemler yaşayabilirler.
Bu problemlerin en başında ise hijyene bağlı olarak yaşanacak enfeksiyon ve mikrobik sorunlar yer alabilir. Bu sorunları engellemek mümkün olamayabileceği gibi, bunun yanında insanlar sususluk sorunları ile karşı karşıya kalabilirler.
Giderek daha fazla artan su sorununu tüm dünyada suya kolay ulaşımdan dolayı fark edilmiyor olsa bile, bugün dünyamızda su miktarı her geçen gün daha fazla azalmakta. Suya erişimin çok kolay olması, bazı gelişmeye devam eden ülkelerde eğitim seviyesinin düşük olmasına bağlı çok daha fazla su kullanılması gelecek nesiller ve bugün yaşayan insanların gelecekte daha kritik büyük su sorunları ile karşı karşıya kalmasına sebep olacak.
Su bitmeye yakın zamanlarda devletler birbirleri ile savaş durumundan çıkıp, su sorunlarını nasıl çözecek olduklarına daha fazla odaklanmak zorunda kalabilirler. Ancak tek devletin aşırı yüksek su sahibi olması durumunda diğerleri o devleti karşısına almak pahasına savaşa girebilir.
Bu devlet eğer ki ABD olursa dünyanın nükleer bir kaos nedeniyle yok olması mümkün olacağından dolayı özellikle büyük devletlerin su kaynaklarını dünyanın yok olması pahasına asla diğerleri ile paylaşmayacak olduğu çok açık. Doğal olanın bu olduğu, kendi vatandaşlarını korumak zorunda olacağı tahmin ediliyor.
Su bittiğinde ne olacak?
Su bittiğinde hiç şüphe yok milyarlarca insan 2 ay içerisinde ölmüş olacak. Dünya nüfusu tarihinde gördüğü gibi daha az nüfus ile daha temiz bir havaya sahip olacak. Fabrikalarda tonlarca su kullanılan gıdaların üretimi derhal durdurulacak, durdurulmak zorunda kalacak. Bununla beraber gıda üretiminde de ciddi sıkıntılar yaşanacak.
Gıda üretimi için tarlalarda daha fazla sulama yapılması gerekiyor, ancak sular biterse çiftçiler tarlaları sulayamayacak, bu da direkt olarak gıdaların hammaddesinin üretilmesini büyük oranda engelleyecek olan bir olay.
Bu nedenle insanlık sadece su krizi ile değil, aynı zamanda gıda krizi ile karşı karşıya kalacak. Tarlalarda deniz suyunun kullanılması mümkün olmadığı, ve deniz suyunun içilmesinin büyük oranda mümkün olmaması sebebiyle ciddi bir kriz ortamı ortaya çıkacak.
Çok az sayıda çok zengin ve yıllarda yeraltında kendisine yetecek gıda ve su stoklarına sahip olan insanların ise yaşamlarını garantiye almak için sığınaklara girmesi, olası kötü durumda bu insanların kendilerini korumaya alacak oldukları düşünülüyor.
Dünyanın su bitse bile insan ırkını 10 sene boyunca bitirmesinin pek de mümkün olmayacağı, özellikle bazı nehirler ve yeraltı su kaynaklarının 10 yıla kadar yenilenebileceği ve bazı az sayıda kalan insanların bu su kaynakları ile nüfuslarını devam ettirebilecekleri biliniyor.
Su kaynakları olmazsa enerji olmayabilir
Su kaynakları olmadığında enerji üretiminde %25’den daha fazla düşüş yaşanacak. Bu ilk günlerde olacak ve bu sebeple bazı ülkelerde enerji kesintileri de ilk günlerde insanların sorunları arasına eklenecek. Ancak en büyük sorun olan ölüm tehdidine karşı insanlar son günlerinde marketler ve diğer çok yakın arkadaşları ve ailelerinin evlerindeki su ve gıdalara bile göz dikerek küresel bir kaos ortamı yaratacaklar. Maalesef filmlerde görülen senaryolar bugün COVID-19 pandemisinde olduğu gibi gerçek olabilecek düzeyde.
Ölüm kesin olmasına rağmen bazı devletlerin büyük bir hızla yeraltı kaynaklarına yüklenmesi, en azından çok az sayıda önemli insana yetecek kadar su çıkartabileceği de bir kaos senaryosu. Devlet başkanları, zenginler ve diğer bazı insanlar için yeraltı su kaynaklarının hızlıca araştırılması ve su çıkarılması mümkün olabilecek olsa da bu da milyarlarca insanı ölümden kurtaramayacak.
*Açık kaynaklardan yararlanılmıştır.