Kar oluşumu; 0 ℃’nin altında su buharının yoğunlaşması sonucunda gerçekleşmektedir. Kar taneleri; beyaz, parlak ve çoğunlukla altıgen olmaktadır. Kar kristallerinin çeşitlerinin sayısı oldukça fazladır. Birbirlerinin aynısı da değillerdir. Ancak hepsi altı köşelidir. Yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar göz önüne alındığında; birbirinin aynısı olan iki kar tanesi bulunmamaktadır. Kar kristalleri üzerinde yapılan ilk araştırmaların sahibi ise; ABDli Wilson Bentley olmaktadır. Wilson Bentley, yaklaşık olarak 50 yıl süresince kar kristallerini fotoğraflamıştır. Yaklaşık olarak çektiği 6.000 fotoğraf içerisinde, birbirinin aynısı olan bir kar tanesi görmemiştir. Birbirinin aynısı olan iki kar kristali ise; 1988 yılında Wisconsin’de bulunmuştur.

Kar Yağışının Bilimsel Açıklaması Nedir?

Kar Nasıl Oluşur?

Karın bilimsel açıklamasına bakıldığında; kar parçacıklarının oluşma süreci, yeryüzündeki nehir ve göl gibi su kaynaklarının güneş ısısı aracılığı ile buharlaşarak atmosfere yükselmesi ile başlamaktadır. Atmosferik havanın yoğunluğundan daha hafif bir su buharı olduğu için yükselmesi ile beraber bulutları oluşturmaktadır. Hava ısısının fazlalaşması ile beraber su taşıma kapasitesi de artmaktadır. Hava ısısının düşmesi sonucu ise; su taşıma kapasitesi düşmektedir. Buharlaşan suyun çıktığı yüksekliğin artması ile beraber; daha soğuk bir ortamda olduğu için nem taşıyamamakta ve süper yoğun bir hale geçmektedir. Süper yoğun haldeyken gaz halindeki suyun havadaki toz parçacıklarına yoğunlaşması ile beraber kar parçacıkları meydana gelmektedir. Kar parçacıklarının birleşmesi ile beraber ise; kar kristalleri meydana gelmektedir. Kar kristallerinin birleşme şekillerine göre farklı biçimlerde kar taneleri oluşmaktadır. Altıgen, yıldız, çiçek, iğnecik gibi pek çok şekilde oluşabilmektedir.

Etiyoloji nedir, türleri nelerdir? Bilgilerine de bakabilirsiniz.

Kar Yağışını Oluşturan Unsurlar Nelerdir?

Kar yağışının temel unsurları aşağıda verilmiştir:

  • Bölgenin deniz seviyesinden yüksekliği, kar yağışının görüleceği sıklığı belirlemektedir. Deniz seviyesinden yükseklik arttıkça, kar yağışının görülme sıklığı da artmaktadır.
  • Bölgenin ekvatordan uzaklığı, kar yağışının sıklığını etkilemektedir. Ekvatordan uzak olan yerlerde kar yağışı daha sık görülmektedir.

Yüksek dağ zirveleri bembeyaz iken deniz seviyesine doğru inildikçe kar görülmemesinin sebebi; kar tanelerinin dağlara düşmesi ve aşağıya yaklaştıkça yağmur tanelerine dönmesidir.

Kar Nasıl Oluşur? Hakkında Video Anlatımı

Dünyada Kar Yağışı Nasıldır?

Dünyada kar olaylarına bakıldığında; kutup bölgelerinde ve ılıman iklimin görüldüğü iç kısımlarda yoğun olarak kar yağışının görüldüğü bilinmektedir. Kuzey yarımkürede 30 derece enlemi ve güney yarımkürede 25 ile 30 derece enlemleri arasında kar yağış sınırı olmaktadır. Dağlık alanlarda kar yağışı artışı olmaktadır. Kar yağış sınırının en fazla olduğu alan ise; subtropikal çöl alanları olmaktadır.

Yüzey Formlarına veya Türlerine Göre Kar Çeşitleri Nelerdir?

Yüzey formları ya da türleri açısından kar türleri aşağıdaki gibidir:

  • Toz kar
  • Tahıl kar
  • Çürük kar
  • Çözülmüş kar kabuğu
  • Cam buz
  • Güneş fincanı

Bu kar tanelerinden bazıları yeryüzüne ulaşırken bazıları havada belirli bir süre durmakta ve sonrasında yok olmaktadırlar.

Kar Yağış Çeşitleri Nelerdir?

Kar yağış türleri; kar tanelerinin şekline ve niteliğine göre şu şekilde adlandırılmaktadır:

  • Lapa lapa: Kar taneleri; durgun bir havada ve fazla soğuk olmayan bir ortamda birleşmektedir. Çapları ortalama 1 cm civarındadır. Lapa lapa isimli kar yağışında kar taneleri iri olmaktadır. Kuşbaşı kar olarak da isimlendirilmektedir.
  • Sulusepken: Atmosferin üst kısmında, soğuk olmayan bir havada oluşmuş olan kar tanelerinin yere yakın alanda sıcaklığın artması sonucunda erimeye başladığı görülmektedir. Bu erime ile beraber, kar taneleri yağmura veya karla karışık yağmura dönüşmektedir. Sulusepkenin yanı sıra, sulu kar olarak da isimlendirilmektedir.
  • Graupel: Bulgur olarak da adlandırılmaktadır. İdeal kar tanelerinden daha küçük, yuvarlak ve sert olan taneciklerdir. Çevreleri ise; ince bir buz tabakası ile çevrilidir. Yere oldukça hızlı düşmelerinin yanı sıra, zıplamaktadırlar.
  • Kuru kar: Aşırı soğuk ve nem oranının düşük olduğu durumlarda; çapı 1 mm’den daha düşük olacak şekilde küçük kar kristalleri oluşmaktadır. Kuru kar ile yerde ince bir kar tabakası oluşmaktadır ve bu kar hemen erimediği için çevrenin ıslanma durumu da oluşmamaktadır.
  • Tipi: 56 km/s’ten daha hızlı bir rüzgar ile beraber kar yağmaya başladığında, bu duruma tipi denmektedir. Görüş mesafesinin azaldığı ve yürümenin de güçleştiği bir yağış çeşididir.

Fütürizm hakkında ayrıntılar yazımızdadır.

Kar Tanelerinin Kristalizasyonu Nasıldır?

Kar Nasıl Oluşur?

Kar tanelerinin ortalama çapı; 2 ile 4 mm arasındadır. Ağırlıkları ise yaklaşık 0.005 gram olmaktadır. Kar kristallerinin her kolundan 3 ve 12 farklı kol ayrıldığı, bu kolların ise oksijen atomunun dizilişini temsil ettiği düşünülmektedir. Ancak kanıtlanmış olan bir önerme değildir. Kar tanelerinin şeklini belirleyen ise; oluşmaya başladığı zaman dilimindeki sıcaklık ve nemdir. Sıcaklık ve neme göre kar tanelerinin şekilleri ise şöyledir:

  • -2 ℃’deki kar taneleri simetrik üçgen şeklinde olmaktadırlar.
  • 0 ℃ ile -3 ℃ arasında ise; ince ve düz şekilli kristaller meydana gelmektedir.
  • -3 ℃ ile -8 ℃ arasında oluşan kristaller; iğne, içi boş sütun ya da prizma şeklinde olmaktadır.
  • -8 ℃ ve -22 ℃ arasında kar taneleri tabak şekline dönmektedir ve dallı ya da dendritik özelliklere sahip olabilmektedir.
  • -15 ℃’deki kristaller, sıvı damlacıklarını tüketerek büyümektedirler.
  • -22 ℃’nin altında olan kristaller sütun şeklindedir ve diğer kar tanelerine göre daha karmaşık bir büyüme modeline sahip olmaktadırlar.
  • -5 ℃’deki sütun şeklindeki kar tanesinin büyüme eğiliminde olması halinde; sıcak bir havada tabak plaka ya da dendritik şekil almaktadır. Şapkalı sütun olarak da isimlendirilmektedir.

Göl Etkisi Karı Nedir?

Göl etkisi karı; deniz veya körfez etkisi olarak da ifade edilmektedir. Gölün üzerinde soğuk ve kuru bir hava akımının meydana gelmesi ile beraber nem toplanmaktadır. Toplanan nem ile beraber sıcaklık artmaktadır. Isının artması ile beraber yükselme meydana gelmektedir. Ancak yükselme ile beraber de soğuma oluşmaktadır. Bu bulutları meydana getirmektedir. Bulutların süper yoğun hale gelmeleri sonucunda ise; kar yağışı oluşmaktadır. Göl etkisi karı bu şekilde oluşmaktadır ve Amerika ile Avrupa’daki bazı göllerde bu olayın sıklıkla yaşandığı bilinmektedir.

Kar Yağışı ve Ekosistem İlişkisi

Karın ekosisteme etkisine bakıldığında; yer altı ve yüzeydeki su kaynaklarının beslenmesinde rol oynamaktadır. Kış boyunca yağan kar sayesinde beslenen su kaynakları; tarım ve kamusal su ihtiyaçlarının karşılanmasına imkan tanımaktadır. Bu sayede su kaynakları yenilenmektedir. Ayrıca kar yağışı ile beraber hayvan ve bitkiler de soğuktan korunabilmektedirler. Bitkilerin ve kış uykusuna yatan hayvanların donmaktan korunmasını sağlamaktadır. Karın içerisinde hava vardır ve izolasyon imkanı sağlamaktadır. Besin stoklarının zarar görmeden muhafaza edilebilmesi de kar yağışı ile sağlanabilmektedir. Karın bu avantajını soğuk bölgedekiler evlerini kar ile yaparak kullanmaktadırlar.

Cüzzam nedir? Bilgilerini de inceleyebilirsiniz.

İlk Suni Kar Üretimi Ne Zamandır?

Suni kar üretimi; 1975 yılında yapılmıştır. ABD’de bulunan Berkeley, California Üniversitesi tarafından suni kar üretimi yapılmıştır. Snomax ismi verilen protein, toz parçacıkları yerine kullanılarak suni kar üretilmiştir. Üretimi Prof. Steve Lindow üstlenmiştir. İlerleyen yıllarda suni kar kullanımı artmıştır. 1994 yılındaki Norveç Kış Olimpiyatları’nda da suni kar kullanımı olmuştur.




Kategori: