Vücuttaki proteinlerin yaklaşık %30’unu oluşturan, sert ve güçlü yapısı ile kemik, tendon ve bağdoku yapısı ve onarımında görev alan kolajen son yılların en popüler takviye besinlerinden biri haline gelmiştir. Peki kollajen ne yapar ve hangi durumlarda kolajen takviyesi almak gerekir? Gelin hep beraber inceleyelim.
İçindekiler
- Kolajen Nedir
- Kolajen Ne İşe Yarar?
- Kolajen Eksikliğinde Neler Olur?
- Vücutta Kolajen Üretimi Nasıl Arttırılır?
- Kolajen Üretimini Olumsuz Etkileyen Faktörler Nelerdir?
- Kolajen Kaynakları Nelerdir?
- Kolajen Takviyesi Kullanmanın Faydaları Nelerdir?
- 1) Cilt Sağlığınızı İyileştirebilir
- 2) Eklem Ağrılarını Gidermeye Yardımcı Olur
- 3) Kemik Kaybını Önleyebilir
- 4) Kas Kütlesini Artırabilir
- 5) Kalp Sağlığını Destekler
- 6) Saç ve Tırnak Problemlerini İyileştirebilir
- 7) Bağırsak Sağlığını İyileştirebilir
- 8) Beyin Sağlığına Olumlu Etkiler Sağlayabilir
- 9) Kilo Kaybını Destekleyebilir
- Kolajen Takviyeleri Nasıl Kullanılır?
- Kolajen Kullanmanın Olası Yan Etkileri Nelerdir?
Kolajen Nedir
Vücudunuzdaki protein bileşiminin yaklaşık üçte birini oluşturması ile insan vücudunda en çok bulunan protein olan kolajen; kemiklerin, cildin, kasların, tendonların ve bağdokuların ana yapı taşlarından biridir.
Kollajen ayrıca kan damarları, kornealar ve dişler de dahil olmak üzere vücudun diğer birçok bölümünde de bulunur. Kolajeni basitçe tüm dokuları bir arada tutan bir çeşit tutkal gibi düşünebilirsiniz, ki etimolojik olarak kollajen, Yunanca ’da yapıştırıcı anlamındaki “kólla” kelimesinden gelmektedir.
Çoğu kollajende, moleküller uzun ve ince küçük lifli yapılar oluşturmak üzere bir araya paketlenir. Bu lifçikler destekleyici yapılar olarak hareket eder ve hücreleri birbirine bağlarlar. Bu sayede cilde güç ve elastikiyet verirler.
Kolajen takviyesi aldıysanız veya araştırdıysanız, ürünler üzerinde tip1, 2 ve 3 gibi ifadeler görmüşsünüzdür ancak aslında günümüzde bilinen en az 16 farklı kollajen türü mevcuttur. Fakat bunların %80 ila 90’ı insan vücudunda da bulunan tip 1, 2 ve 3’e aittir.
Tüm bu kollajen tiplerinin farklı yapıları ve işlevleri vardır. İnsan vücudunda bulunan kolajenler genellikle güçlü ve esnektir. Özellikle tip 1 kollajen fibrilleri gerilebilir yapıya sahiptir ve aynı ağırlıkta kıyaslandıklarında çelikten bile daha güçlüdürler.
Kolajen Ne İşe Yarar?
Gelin dört ana kolajen tipine ve vücudumuzdaki rollerine daha yakından bir bakalım;
- Tip I: Bu tip, vücudunuzdaki tüm kollajenin yaklaşık %90’ını oluşturur ve yoğun şekilde paketlenmiş liflerden oluşur. Deri, kemik, tendon, lifli kıkırdak, bağ dokusu ve dişlerin yapısında görev alır.
- Tip II: Bu tip daha gevşek bir şekilde paketlenmiş liflerden oluşur ve eklemlerinizde tampon görevi gören elastik kıkırdakta bulunur.
- Tip III: Bu tip kasların, organların ve arterlerin yapısını destekler.
- Tip IV: Bu tip filtrasyona yardımcı olur ve cildinizin katmanlarında bulunur.
Piyasada bulunan kollajen takviyelerinin çoğu eklem hastalıkları ve cilt güzelliği amacıyla kullanıldığından çoğunlukla tip I ve II kollajen içerirler.
Kolajen Eksikliğinde Neler Olur?
Vücudumuz yaşadığımız süre boyunca kendi başına kollajen üretmeye devam eder. Ancak 25’li yaşlardan itibaren bu üretim yavaşlamaya başlar ve 35’li yaşlardan sonra da hızla yavaşlamaya devam eder.
Aynı zamanda sigara, hava kirliliği, güneş ışınları ve şekerli besinler tüketmek gibi hatalı beslenme alışkanlıkları da zamanla vücudun kollajen üretme kabiliyetini olumsuz etkiler.
Kolajen eksikliğinin belirtileri en çok cildimizde görülür; cilt sıkılığını kaybederek sarkmaya başlar, matlaşır ve kırışıklar belirginleşmeye başlar. Ayrıca kıkırdak doku da yaşla ve azalan kolajen üretimi ile birlikte zayıflar.
Kollajen eksikliğinin diğer belirtileri saç dökülmesi, aşırı yorgunluk, selülit oluşumu, eklem ağrıları, yüz ve gözde çukur görünümdür.
Vücutta Kolajen Üretimi Nasıl Arttırılır?
Vücudunuz kollajen üretirken öncelikle glisin ve prolin adında iki amino asidi, C vitamini kullanarak birleştirerek prokollajen oluşturur. Bu işlemi destekleyerek doğal yollarla kollajen üretimini arttırmak için aşağıdaki besin maddelerini bol miktarda aldığınızdan emin olun:
- C vitamini: Narenciye, dolmalık biber ve çilekte yüksek miktarlarda bulunur.
- Prolin: Yumurta akı, buğday tohumu, süt ürünleri, lahana, kuşkonmaz ve mantarlarda yüksek miktarda bulunur.
- Glisin: Tavuk derisi, jelatin ve protein içeren çeşitli takviye gıdalarda yüksek miktarlarda bulunur.
- Bakır: Sakatatlarda, susam tohumunda, kakao tozunda, kaju fıstığında ve mercimekte büyük miktarlarda bulunur.
Ek olarak, vücudunuzun yeni proteinler yapmak için gerekli olan tüm amino asitleri içeren yüksek kaliteli proteinlere ihtiyacı vardır. Et, kümes hayvanları, yumurta, deniz ürünleri, süt ürünleri, baklagiller ve tofu herkes için mükemmel amino asit kaynaklarıdır.
Kolajen Üretimini Olumsuz Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Vücuttaki pek çok dokunun temelini oluşturan kolajeni yok eden veya üretimini olumsuz etkileyen davranışlardan kaçınmak gerekir.
- Çok fazla rafine şeker ve karbonhidrat tüketmek: Rafine şeker, kollajenin kendini onarma yeteneğine doğrudan olumsuz etkiler, dolayısı ile rafine şeker ve rafine karbonhidrat tüketiminizi en aza indirmek sağlığınız için önemlidir.
- Çok fazla güneş ışığına maruz kalmak: Ultraviyole radyasyonun kollajen üretimini azaltabilir etkileri mevcuttur, bu sebeple aşırı güneşe maruz kalmaktan kaçınmak gerekir.
- Sigara içmek: Sigara kullanmak kollajen üretimini azaltır, dolayısıyla yara iyileşmesini bozabilir ve kırışıklıklara neden olabilir.
- Otoimmün hastalıklar: Lupus gibi bazı otoimmün bozukluklar da kollajen üretiminin azalmasına sebep olabilir.
Kolajen Kaynakları Nelerdir?
Kolajen, hayvansal gıdaların bağ dokularında bulunur. Örneğin, tavuk ve domuz derisinde büyük miktarlarda bulunur.
Bir diğer zengin kollajen kaynağı ise tavuk veya diğer hayvanların kemiklerinin kaynatılmasıyla elde edilen kemik sularıdır.
Genellikle tatlılarda kullanılan jelatin ise esasında pişmiş kolajendir, dolayısıyla yüksek miktarda aminoasit içerir.
Kolajen Takviyesi Kullanmanın Faydaları Nelerdir?
Son yıllarda kollajen takviyeleri oldukça popüler hale geldi. Piyasada bulunan çoğu takviye emilimi kolaylaştırmak için hidrolize formdadır.
Kollajen, cildinize yapı kazandırmak ve kemiklerinizi güçlendirmek gibi birçok önemli işleve sahiptir. Kollajen takviyesi tüketmek, eklem ağrısını hafifletmekten cilt sağlığını iyileştirmeye kadar pek çok fayda sağlayabilir.
1) Cilt Sağlığınızı İyileştirebilir
Cildinizin önemli bir bileşeni olan kollajen, cildi güçlendirmede rol oynamakla beraber elastikiyet ve hidrasyon sağlayabilir.
Yaşlandıkça, vücudunuz daha az kolajen üretir ve bu da cildin kurumasına ve kırışıklıkların oluşmasına neden olur. Bazı bilimsel çalışmalar kollajen içeren takviyelerin yaşlanma ile oluşan kırışıklıkları ve kuruluğu azaltarak cildinizin yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Aynı zamanda kollajen takviyelerinin kırışık azaltıcı etkilerini, vücudunuzu kendi başına kolajen üretmeye teşvik etmelerine borçlu oldukları gözlenmiştir.
Ek olarak, kollajen takviyeleri almak, elastin ve fibrillin de dahil olmak üzere cildinizin yapılandırılmasına yardımcı olan diğer proteinlerin üretimini de teşvik edebilir.
Henüz bilimsel çalışmalarla desteklenmemiş de olsa, kollajen takviyelerinin akne ve diğer cilt rahatsızlıklarını önlemeye yardımcı olduğuna dair birçok rapor da mevcuttur.
2) Eklem Ağrılarını Gidermeye Yardımcı Olur
Kollajen, eklemlerinizi koruyan kıkırdaklarınızın bütünlüğünü korumaya yardımcı olur. Araştırmacılar, ek kollajenin kıkırdakta birikebileceğini ve dokularınızı kolajen yapmaya teşvik edebileceğini kanıtladı.
Yaşlandıkça vücudunuzdaki kolajen miktarı azaldıkça, osteoartrit gibi dejeneratif eklem rahatsızlıkları geliştirme riskiniz artar. Bazı çalışmalar, kolajen takviyesi almanın osteoartrit semptomlarını iyileştirmeye ve genel olarak eklem ağrısını azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.
Potansiyel ağrı giderici etkileri için bir kolajen takviyesi almayı düşünüyorsanız, araştırmalar günlük 8-12 gramlık bir dozla başlamanızı önermektedir.
3) Kemik Kaybını Önleyebilir
Yaşlandıkça tıpkı vücudunuzdaki kollajen gibi, sahip olduğunuz kemik kütlesi de bozulur. Bu durum düşük kemik yoğunluğu ile karakterize edilen ve daha yüksek kemik kırığı riskine bağlı olan osteoporoz gibi rahatsızlıklara yol açabilir.
Çalışmalar, kolajen takviyesi almanın vücutta osteoporoza yol açan kemik yıkımını engellemeye yardımcı olan belirli etkileri olabileceğini göstermiştir.
4) Kas Kütlesini Artırabilir
Vücudumuzdaki kas dokusunun %1 ila 10’u kollajenden oluşmaktadır. Dolayısıyla bu protein, kaslarınızı güçlü tutmak ve düzgün çalışması için oldukça önemlidir.
Araştırmalar, kolajen takviyelerinin, yaşla birlikte meydana gelen kas kütlesi kaybı olan kişilerde kas kütlesini artırmaya yardımcı olduğunu gösteriyor.
Ayrıca araştırmacılar, kollajen almanın kreatin gibi kas proteinlerinin sentezini destekleyebileceğini ve egzersiz sonrası kas büyümesini teşvik edebileceğini öne sürdüler.
5) Kalp Sağlığını Destekler
Son yıllarda yapılan pek çok araştırma, kollajen takviyesi almanın kalp ve damar hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.
Kollajen, kanı kalbinizden vücudunuzun geri kalanına taşıyan kan damarları olan atardamarlarınızın yapı taşlarını oluşturur. Yeterli kolajen olmadan arterler zayıf ve kırılgan hale gelebilir. Bu, arterlerin daralması ile karakterize bir hastalık olan ateroskleroza yol açabilir. Ateroskleroz, kalp krizi ve felce yol açma potansiyeline sahiptir.
6) Saç ve Tırnak Problemlerini İyileştirebilir
Kollajen almak, kırılganlığı önleyerek tırnaklarınızın gücünü artırabilir, bu sayede daha hızlı ve sağlıklı uzamalarını da sağlamış olur.
Benzer şekilde saç kalitenizi de arttırır ve saç köklerinizi daha hızlı uzaması için uyarabilir.
7) Bağırsak Sağlığını İyileştirebilir
Henüz bu iddiayı destekleyecek bilimsel çalışma ve kanıt olmamasına rağmen, bazı sağlık uzmanları bağırsak geçirgenliğini veya sızdıran bağırsak sendromunu tedavi etmek için kollajen takviyelerinin kullanımını önermektedir.
8) Beyin Sağlığına Olumlu Etkiler Sağlayabilir
Kollajenin beyin sağlığındaki rolünü inceleyen bir çalışma bulunmasa da, takviye kullanan insanların büyük bir kısmı, genel ruh hallerinin iyileştiğiniz ve kaygı semptomlarının azaldığını iddia ediyor.
9) Kilo Kaybını Destekleyebilir
Bazı uzmanlar ve kullanıcılar, kollajen takviyesi almanın metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybını teşvik edebileceğine inanıyor. Ancak henüz bu iddiaları kesin olarak destekleyecek herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Kolajen Takviyeleri Nasıl Kullanılır?
Kollajen peptitler, gıdalara kolayca dahil edilebilen bir toz halinde piyasaya sunulmaktadır.
Genellikle toz halde olan peptit formu başka bir içerik ile karıştırıldığında jelleşmez, dolayısıyla toz peptit formundaki takviyeleri smoothielere, çorbalara veya unlu mamullere karıştırarak da tüketebilirsiniz.
Takviye kullanmaya bir alternatif olarak çeşitli yemek ve tatlılarda hayvansal jelatin kullanabilirsiniz.
Kolajen Kullanmanın Olası Yan Etkileri Nelerdir?
Her ne kadar bilimsel çalışmalar umut verici görünse de, kollajen takviyelerinin güvenliği ve etkinliği hakkında sınırlı güvenilir bilgi bulunmaktadır. Şimdilik kolajen takviyesi almakla ilişkili bilinen ciddi riskler yoktur.
Jelatin ve kolajen takviyeleri kullanım esnasında ağızda kalıcı ve hoş olmayan bir tat bırakabilir, ağırlık, yoğun tokluk hissi veya mide ekşimesi hissine sebep olabilir.
Bununla birlikte, bazı takviyeler balık, kabuklu deniz ürünleri ve yumurta gibi yaygın gıda alerjenlerinden yapılır. Bu gıdalara alerjisi olan kişiler, alerjik reaksiyonları önlemek için bu bileşenlerden elde edilen kollajen takviyelerinden kaçınmalıdır.