Ütopya, herkesin mutlu olduğu, her yaştan, her tipten, her sınıftan insanın mutlu olduğu, sosyal ve toplumsal adaletin en iyi düzeyde sağlandığı toplum adına kullanılan bir ifadedir. Bugün için gezegenimizde asla sağlanamayan adalet, barış, insan hakları söz konusu olduğunda ütopya imkansız olan bir terim olarak sadece yazılı bir şekilde kalmaktadır. Teknolojik gelişmeler ve diğer tüm çabalara rağmen bir ütopya oluşması mümkün olmamaktadır.
En önemli ütopik eserler arasında Edward Bellamy’nin Geriye Bakış (1888); HG Wells’in Modern Ütopyası (1905) gibi eserler mevcuttur. Tarihte daha çok bazı insanların çok uzun yıllar önce ütopik yönetim anlayışını geliştirmek ve sorunsuz bir toplum kurma, herkesi mutlu edecek şekilde toplumlar oluşturma düşünceleri olduğu bilinmektedir ancak bunların hiçbirisi başarılı olamamıştır.
Distopya ütopyanın tam tersidir ve mükemmel toplumlar oluşmasının tersi olarak gösterilir. Ütopyanın olması için her bir insanın mutlu olması gerekirken 1 tane insanın bile mutsuz olmasının önüne geçmek, çok daha fazla adaletin sağlandığı toplumlar yaratmak için son derece önemli görülmektedir.
Ütopik hikayelerde genelde insanlar belirli bir ütopik yönetimin kontrolü altında yaşarlar ve neredeyse herkesi mutlu edecek olan kararlar alınması gerekir. Ancak ütopyanın gerçek olmayacağına değinen araştırmacılar, bugün için dünyada ütopik yönetimin diktatör yönetim olan Kuzey Kore’de gösterilmeye çalışıldığını ancak asla başarılı olamadığına değinmektedir. Diktatör Kuzey Kore rejiminin tüm insanları mutlu göstermeye zorladığı, herkesin gülüyor, eğleniyor pozunda olmasını istediği ancak bunun aslında sahte olan bir durum olduğunun bilinmesi ile ilişkilendirilmektedir.
Ütopya genelde hikayelerde olur ve yazarın sınırsız hayal dünyasına bağlı olarak değişim gösterebilir.
Ütopik Romanlar-Filmler
Ütopyalar genelde romanlarda ve filmlerde olur. Bazı insanlarda ütopik davranmayı severler ve her zaman insanların adaletli olmasını, her zaman iyi olmalarını isterler ancak ne yazık ki günümüz için dahil olmak üzere bu hiçbir zaman mümkün olmamıştır, olması da mümkün değildir.
Ütopik hikayelerin temel alındığı birçok roman ve film mevcuttur. Bu filmler arasında bazıları özellikle ütopya ve distopyayı bir araya getirip farklı kavramlar üzerinden çekilmiştir.
1516’da İngiliz hümanist Sir Thomas More, Ütopya adlı bir kitap yayınlamıştı. Avrupa’daki sosyal ve ekonomik koşulları, Amerika kıyılarında bulunan hayali bir adada ideal bir toplumla karşılaştırmış ve farkları ortaya çıkarmıştı. Ancak bu yer hayali bir yerdi ve gerçekten olması mümkün olmayan bir adaydı ve karşılaştırmaların sonucu o dönemin şartlarına göre yapılabilmişti.
Tarih Boyunca Vardı
Tarih boyunca dini, sosyolojik ve ekonomik birçok ütopya vardır ve bunların genelde 1700’lü yıllarda çok fazla gündemde olduğu rahatlıkla görülebilir. Günümüzde de modern olarak adlandırılan ütopyalar bulunmaktadır ve bunlar daha çok bilim kurgu filmlerine de yansımaktadır. Dram filmlerinde bu konuya az da olsa yer verildiği olmuştur.
Dini ütopyalar çok daha karmaşıktır ve anlaşılması oldukça zordur. Ütopya sınırsız hayal gücü demektir ve günümüz şartlarında bile uygulanmasının mümkün olmayacağı açıkça bilinir.
Ütopya, her şeyin mükemmel olduğu bir toplum olduğu için bunun sosyal yaşamda uygulanmasının mümkün olması için çok az sayıda nüfus olması gerektiğine değinen insanlarda vardır. Eğer ki nüfus çok az olursa bu durumda ütopyanın %100 her alanda uygulanması mümkün olmasa bile bazı alanlarda çok iyi başarı ve adalet sağlanması sonucunda adaletin sağlanabilecek olduğuna değinilmekte. Bugün için ütopik toplumların oluşturulması mümkün olmadığı gibi 2 kişilik bir toplumda bile ütopyanın %100 başarılı uygulanmasının mümkün olmayacak olduğu ifade ediliyor.
Ütopya ile ilgili iyimser ve kötümser senaryolar mevcuttur. Bazı uzmanlar özellikle sosyolojik ütopyanın uygulanmasının mümkün olmasa bile adalet açısından bunun uygulanmasının mümkün olabileceğini ancak adalet tarafında herkesi memnun etmenin asla mümkün olmayacağını belirtirler. Suçlu tarafın bile memnun olacağı kararların verilmesinin mümkün olmayacağını, adaletli bir hukuk düzeninde bile bunun ancak suçlu taraf ve yakınları haricinde herkesi memnun edebilecek kararlar alınabileceğine değinilmiştir.
Ütopik hikayeler genelde sıfırdan oluşturulmuş toplumlar ve izole olarak ifade edilen toplumlar üzerinde etkili olur. Bugün yazılan onlarca ütopik hikaye olmasına rağmen her biri farklı bir yerde geçmektedir ve asla mevcut ülkelerin adı geçirilmemektedir.
Hayali olarak yaratılacak olan ütopyaların genelde ada, yeni oluşturulmuş bir ülke, farklı bir gezegende geçmesinin sebepleri ile ilgili olarak bazı yazarlar ve uzmanlar farklı görüşler bildirmiştir. Bu görüşler arasında özellikle de mevcut düzende ütopyanın uygulanmasının mümkün olmayacağı gibi aynı zamanda soru işaretlerine yer bırakmamak ve hayal gücünden en iyi düzeyde yararlanmak için farklı yerlerin kullanıldığı düşünülmektedir.
Bazı romanlarda ütopik yer olarak yeraltı, gökyüzü ve çeşitli yerler gösterilmiştir. Bunun hikaye ile yakından ilgisi bulunmaktadır. Bazı filmler ve romanlarda özellikle sualtının kullanılmış olduğu da ayrıca görülmüştür.
Ütopik Filmler
Ütopya söz konusu olduğunda izlenmesi önerilen bazı filmler vardır. Bu filmler arasında özellikle de sizi düşüncelere sürükleyecek ve sizin aklınızda soru işaretleri yaratacak bu filmleri bugünden itibaren 1 hafta boyunca izleyebilirsiniz. Filmleri izledikten sonra bunların mevcut düzende uygulanıp uygulanamayacak olduğu konusunda soru işaretleriniz olacağı konusunda size garanti verebiliriz.