Tarım ve gıda üretimi arasında büyük bir bağ söz konusu. Tarım insanlık tarihinde çok çok binlerce yıla dayanan bir durum ve insanlar binlerce yıldır bu dünyada toprağa ektiklerinden gıda tüketiyor. İlk insanların sebze tüketimi olmadığı ve avcılık ile nesillerini sürdürdükleri iddia edilirken, bugün 8 milyar kadar insanın her gün tok olmasını sağlamak için trilyonlarca dolar servet harcanıyor. En geniş ve en temel sektör olarak bilinen tarım sektörü her türlü alanda faaliyet gösterirken, artık gıda denince akla ilk olarak tarım gelmiyor.
Tarım dışında insanlar kimyasal olarak üretilmiş olan gıdaları tüketiyor, öyle ki gelecekte kırmızı etin kimyasal olarak üretiminin ve tadının benzer olmasının gerçek olması için bugün bilim adamları tarafından çalışmalar devam ettiriliyor.
Nasıl oluyor da 8 milyar insana gıda yetiyor?
8 milyar insanın her biri her gün farklı şeyler yiyor ve farklı içecekler içiyor. İçeceklerin temelinde su yatarken, gıdalarda ise farklı farklı maddeler yatıyor. Dünyada bugün 1 milyar insan kırmızı et tükettiyse, kalan 2 milyar insan tavuk ve deniz ürünleri tüketmiş olabiliyor. Bunun bölgesel olarak bilindiği için arz ve talep dengesi iyi sağlanabiliyor. Türkiye kendisine tarım olarak yetmeyen ve sürekli olarak dışarıdan ithalata bağlı ülke olsa da bu konuda tek değil. ABD dahil tüm dünyada ülkeler artık dışa bağımlı olarak bazı gıda maddelerini ve tarım ürünlerini satın almak zorunda kalıyorlar.
8 milyarın karnını doyurmak için her gün tarım alanında milyarlarca insana yetebilecek ekim yapılmaya devam ediliyor.
Normal bir gıdanın yetişme ve toplanmaya hazır hale gelmesi 4 ay sürüyor ise bu kimyasal ile 15 güne düşürülebiliyor. Kimyasal kullanımı olmaması durumunda dünyada kıtlık ve benzer olayların patlak vereceği ve yetersiz gıda sorununun ortaya çıkacağı ve özellikle gıdaların kolay bozulmasından dolayı stok yapılamamasının büyük enflasyon problemlerine yol açacak olduğu bir gerçek olarak insanoğlunun yüzüne yüzüne çarpıyor.
Tavuklar çok hızlı büyüyor
Tavuk dünyada en fazla yenen beyaz et ve insanlar tavuk etini severek yiyor. Tavuklar eskiden 2 ayda kesiliyordu ise artık 15 günde kesime hazır hale getirilebiliyor ve bunu kimyasal olarak hızlı büyütme yöntemi ile yapılabiliyor olması bazı tepkilere neden olsa da bu tepkilerin ardı arkası düşünülmüyor.
Kırmızı et için ise durum biraz daha farklı. Kırmızı et üretimi giderek daha fazla artarken talepte bir o kadar artıyor. Buna rağmen dünyada kırmızı et tüketimi çok fazla olunca yetersiz bir arz durumu ortaya çıkıyor ve ülkeler sürekli olarak farklı ülkelerden bu konuda ithalat yapmak durumunda kalabiliyorlar. 8 milyar insanın karnını doyuran gıdalar aslında her gün üretilen gıdalar olmuyor.Bu gıdalar sürekli stoklanarak depolarda bekletiliyor ve kısa süre içerisinde insanların hizmetine sunuluyor. O arada bu gıdaların yenisi üretiliyor ve hemen ardından gıda tüketimi ve arz talep dengesi konusunda aradaki dengeyi gıda üreticileri ve hükümetler bir şekilde sağlamış oluyorlar.