Çalışan insanlar olarak iş arkadaşlarının arkasından dedikodu yapan, patronundan memnun olmamasına rağmen kaygıları patronuna bu durumu göstermesini engelleten bir çalışma sisteminde insanlar ne kadar mutlu olabilir? 1 ay içerisinde sürekli olarak neredeyse 22 günden fazla gitmek zorunda kaldığınız bir iş ve her sabah kalkmak, akşama kadar yapmak zorunda olduğunuz bir ‘zorunluluk’ size ne hissettirebilir? İşinizi çok seviyor olsanız da aralıklarla mutsuzluk hissine kapılabilirsiniz ve tükenmişlik sendromu yaşayabilirsiniz.
İnsanlar çalışma hayatlarında sürekli olarak belirli bir işi yapmak ve bunun karşılığı olarak ücret almak zorundalar. Eğer bir çalışma hayatları olmazsa barınma, sağlık ve diğer temel insan haklarından yararlanayacaklarını pek çok kez hayatlarını devam ettiremeyecek olduklarının farkına varırlar. İnsanlar bunun farkına vardıkları için ise doğduktan hemen sonra önce eğitim hayatı onları her gün okula gitmeye zorlar, ardından ise yetişkin bir insan olduktan sonra genç yaşlarında iş hayatına atılırlar. Öyle ki sadece zorunlu olarak yapılması gereken bir iş için insanlar milyonlarca dolar eğitim masrafı yaparlar ve her gün bir işi yapmak zorunda hissederler ve gerçekte budur!
Yaşamak için çalışmak, çalışmak için yaşamak zorunda olan canlılarız. Hayvanlar ise yaşamları boyunca çalışmazlar ve sadece kendileri için belirli bir mücadele ederler. İnsanların her gün işe gitmekten ve yıllarca aynı işi yaptıklarından sonra henüz farklı bir kazanım elde edemediklerinde mutsuzluk sendromu yaşamalarının çok normal olabileceğini bilmek gerek.
Çalışmanın neredeyse tüm alt ve orta sınıf insanlar üzerinde bıkkınlık ve mutsuzluk hissi yarattığını biliyoruz. Uzmanlar, bu konuda insanların bir işi yapmaktan sıkılmasının ayrı bir şey olduğunu, mutsuzluğun ise ayrı bir konu olduğunun altını çiziyorlar. Eğer bir işi yapmaktan mutsuz oluyorsanız ya işyerinde bir sıkıntı vardır, ya da o işi yapmayı sevmiyorsunuzdur. Birinci ihtimalde insanlar ile kaynaşmayı ve insanlar ile bir arada yaşamayı sevmiyor olmanızda mutsuz olmanıza sebep olabilecek en önemli sebeplerden bir tanesi olabilir. Eğer insanları sevmiyor iseniz bu işinizle ilgili de bir mutsuzluk değildir aslında.
İnsanları sevmiyorsunuz ve muhatap olmak istemiyorsunuz diye sağlık, pazar, market alışverişine de gitmeyecek kadar kendinizi karamsar hale getiremezsiniz. Mümkün olmayan bir eylemler arasında bu tanımlar size uyuyor ise bir anda önce bu durumun işinizle ilgili mutsuzluk olmadığını anlamakta fayda var.
Eğer mutsuz bir insansanız ve çalışmak artık sizi yıpratıyor, artık dayanamıyorsanız bir süre ara verebilecek imkanınız var ise bir süreliğine ara vermek veya iş değişimi sizin mutsuz olmanızı engelleyebilir. Bugün hepimiz insanlar olarak çalışmak zorunda olan canlılarız. En zengini, en fakiri, ortası, üstü demeden herkes bir şeyler üretmek, bir şeyler yapmak zorunda. Bugün bu yazıya 2 dakika kadar kısa sürede ulaşabiliyorsak interneti kontrol eden veri merkezinde çalışanlar sayesinde bu yazıyı okuyabilir, nükleer enerji santralleri ve enerji aktarım merkezlerinde çalışanların emeği sayesinde bu yazıyı yazabiliyor ve okuyabiliyoruz.
Çalışmadan yaşamın olduğu hiçbir ülke yok. Avrupa’da ve ABD’de insanlar çalışmak zorundalar, Türkiye’de de insanlar çalışmak zorundalar. Emekli olduğunuzda bugünleri özleyeceğiniz durumunu da asla göz ardı etmemek gerek.