Parnasizm 1860 senesinde ortaya çıkan edebi akımın ismidir. Çağdaş Parnas isimli şiir dergisi etrafında toplanan sanatçılar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Parnasizm gerçekçiliğin dile yansıması olarak düşünülebilir. Bu akım sanat için sanat görüşünü savunmaktadır. Dış dünya nesnel bir bakış açısıyla ele alınır. Duygunun yerini düşünceler almıştır. Akımın kurucusunun ismi Gautier’dir. Diğer temsilciler arasında Prudhomme, Lisle ve J Maria de Heredia yer alır. Türk Edebiyatında bu akımın görülmesi Serveti Fünun dönemine rastlar. İlk defa Cenap Şehabettin tarafından akımın belirgin izleri görülmeye başlanmıştır. Bazı yönleriyle Yahya Kemal de bu akımın etkisi altına girmiştir. Kimi sanatçılara göre Tevfik Fikret de bu akımın etkisine girmiştir. Parnasizm Nedir konusuna kısaca değindik. Şimdi detaylara geçelim.

Nörotransmitter nedir? Detaylarını da inceleyebilirsiniz.

Parnasizm Akımının Karakteristik Özellikleri Nelerdir?

Parnasizm Nedir, Karakteristik Özellikleri Nelerdir?

Parnasizm özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Şekil kusursuzluğu önemlidir.
  • Uyak önemli bir öğedir.
  • Şiirde parnasizmle birlikte önemli bir yenilik ortaya çıkmıştır.
  • Lirik şiirdeki hayal dünyası parnasyenler tarafından kabul edilmemiştir.
  • Bu akımda şiirler sone ile yazılır.
  • Şiirde sembolizmde kapalı bir anlatım varken, parnasyen şairler bu üslubu bırakarak yerine açık ve yalın bir anlatım kullanmayı tercih etmişlerdir.
  • Şiir yalnızca bir araç olarak görülmemiştir. Şiir aynı zamanda bir güzellik temsilidir.
  • Parnasizmle birlikte şiir bambaşka bir atmosfere bürünmüştür.
  • Uzak ve yabancı ülkelerin tarihleriyle ilgili konular parnasizmde ele alınmıştır.
  • Tarihi olaylar şiir aracılıyla yeniden yorumlanmıştır.
  • Parnasyenler için sık sık kuyumcu titizliğinde çalışan insanlar denir.
  • Dış dünyada gözlemlenen insana ait bütün konular şiirin konusu olabilir.
  • Dünyanın duygusallıkla aktarılmasına tepki vardır.
  • Şiirde antik yunan dönemine ait konular da yansıtılmıştır.

Parnasizm Nerede Ortaya Çıktı?

Parnasizmin ortaya çıktığı yer Fransa’dır. Türkçe’ye gerçekçilik akımı olarak çevrilmektedir. Akım adını Parnas Dağları’ndan almıştır. Bu dağın Yunan mitolojisinde esin perilerine ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. Parnaslar, şiir yazarken biçimin kusursuz olmasını istemiş, mükemmelliğe önem vermiştir. Romantik şiirlerde konu duygusal bir şekilde ele alınırken, bu akımda duygular ve hayaller yerine gerçekler vardır. Dış dünya büyük bir titizlikle ele alınmıştır. Parnaslar eski Yunan ve Latin mitolojisine hayranlıkla bakmışlardır. Parnas şiirlerde konu genellikle yabancı ve uzak ülkelerdir.

Parnasizm Akımı Nasıl Doğdu?

Parnasizm akımının doğuşu 19 yüzyıl Fransa’nın toplumsal ve siyasal koşulları ile yakından ilgilidir. Realizm ve natüralizmin doğmasına yol açan durumların hepsi Parnasizm akımı için de geçerlidir. Realizm ilkelerinin şiire yansıdığı bu akım, felsefeden de etkilenmiştir. Felsefe alanında pozitivizm ortaya çıkmıştır. Bu akımın ortaya çıkmasıyla beraber bilimsel çalışmalar önem kazanmaya başlamıştır. Dış dünya duygusallıktan uzak şekilde ele alınarak gerçekçilik her yönüyle vurgulanmıştır. Parnasyenler şiirin toplumsal bir amacı olduğunu düşünmezler. Çünkü şiirin yalnızca güzellik için var olduğunu düşünürler. Şiirlerde konular işlenirken dil açık ve yalın seçilmiştir.

Parnasizm İle İlgili Video Anlatımı

Parnasizm nedir konusuyla alakalı bilgilendirici bu videoyu da izleyebilirsiniz.

Parnasizmde Objektif Olmak Nedir?

Parnasizmde objektif olmak şiirin en önemli özelliklerinden kabul edilir. Romantikler özneyi baş tacı yapar ve objektif değildirler. Romantik şiirlere bakıldığında hem başkasının duyguları hem de bir başkasının hayatı işlenebiliyordu. Bu açıdan romantik şiirler bireysel şiirlerdir. Parnesyen şiirlerde ise kişiler kendi duygularını ele almaz. Kişiler ben öznesiyle düşünülmez. Örneğin parnasyen şiirlerde şair kendi aşkını işlemez. Türk edebiyatında Yahya Kemali düşündüğümüz zaman, asla bir aşk şiiri yazmadığını fark edebiliriz. Yahya Kemal gönül işlerini şiirine konu yapmamıştır. İşte bu özellik bütün parnasyenler için geçerlidir. Parnasyenler tarafından kabul gören bu düşünce daha sonra sembolistleri de etkileyecektir. Sembolizm Parnas şiir akımından beslenmiştir. Bu nedenle kendi içinde iki türde incelenirler.

Parnasizmde Gözlem Yapmak Nedir?

Parnasizmde gözlem yapmak objektif olmanın bir aracı olarak görülebilir. Gözlem yapmadan objektif olmak mümkün değildir. Parnas şairlerin şiirlerine konu bulması için mutlaka gözlem yapması gerekir. Ancak gözlem yapılan şey insan değildir. Dağ, sokak, şehir, manzara, dış dünyaya ait herkesin görebileceği şeyler gözlem konusu olur. Gözlemlenen nesne her neyse bu nesneler tasvir edilerek şiire aktarılırlar. Tasvir etmek betimleme yapmak anlamına gelir. Parnasyenler şiirde kurgu yaparken yalnızca betimleme yaparlar. Bu parnasizmin temel kuralları arasında yer alır. Bu durum kural olduğundan parnasyenler kısıtlanır. Bazı araştırmacılar parnasyen şiirin bu kadar kısa süreli olmasının nedenini bu kurala bağlar.

Parnasizmde Müzikalite Nedir?

Parnasizmde müzikalite parnasyenler için çok önemlidir. Parnas şairlerin yegane amacının müzikalite olduğu söylenebilir. Şiirde müzik kullanılması fikri ilk defa Parnas şairler tarafından ortaya atılmıştır. Doğu dünyasında şiirde zaten aruz vezni kullanıldığı için bir müzik oluşturuluyordu. Yani şiire müziği ilk defa sokanlar Parnasyenler değildir. Ancak şiirin konusuna göre vezin kullanılması Parnaslara özgü bir durumdur. Türk Edebiyatında şiirde müzik kullanılması fikrini hayata geçiren ilk şair Tevfik Fikret’tir. Tevfik Fikret Parnas şiiri en önemli ve ilk temsilcisi kabul edilir. Fikret, şiirde ahenge, uyuma, biçim kusursuzluğuna, sese büyük önem verir. Ülkemizde aslen Parnas şiirin etkileri Tanzimat Dönemiyle birlikte yükselişe geçmiştir.

Kolostomi nedir? Bilgilerine de bakabilirsiniz.

Şiirde Görülen Diğer Akımlar Nelerdir?

Şiirde görülen diğer akımlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Kübizm,
  • İdealizm,
  • Post modernizm,
  • Romantizm,
  • Naturalizm,
  • Sembolizm,
  • İzlenimcilik,
  • Fütürizm,
  • Dadaizm,
  • Sürrealizm,
  • Varoluşçuluk,
  • Kişiselcilik,
  • Harfçilik,
  • Rus formalizmi,
  • Hümanizm diğer edebi akımlar arasında yer alır.

Edebi akımlar yüzyıllar süren bir tarihi gelişmenin sonunda ortaya çıkmıştır. Bileşik ve karmaşık yapıları vardır. Latin, Yunan, Mısır ve Mezopotamya değerlerine bağlıdır. Edebi akımlar farklı asırlarda farklı bir etkilenme alır. Bir ülkedeki görülen edebi akım diğer ülke için uygun olmayabilir. Edebiyat, heykel, müzik, resim ve sanatın değişik dallarında ortaya çıkan belli bir görüş ve anlayışı ifade eden sistem akım olarak adlandırılmaktadır.

Edebi Akımlar Nasıl Ortaya Çıktı?

Parnasizm Nedir, Karakteristik Özellikleri Nelerdir?

Edebi akımların ortaya çıkması toplumsal yapıdaki gelişme ve değişmeler ile yakından ilgilidir. Sanatçıların değişiklik istemesi ve özürlük arayışında olmaları da başlıca etken görülmektedir. Siyasal yönetim özellikleri ile toplumun bu etkilere tepkisi edebi akımları etkiler. Bütün edebi akımlar kendinden önce gelen bir akıma tepki olarak ortaya çıkmıştır. Ya da kendinden önceki akımın uzantısı olarak oluşmuştur. Bu açıdan bakıldığında bazı akımlar arasında büyük benzerlik varken bazı akımlar birbirinin tam tersidir. Edebi akımlar ele alınırken mutlaka sosyal, kültürel ve sosyal zemini de düşünmek gerekir. Edebi hadiseler kesinlikle içinde bulunulan durum ve genel kültür değerlerinden ayrı düşünülemez.

Kişiselcilik Edebi Akımı Nedir?

Kişiselcilik akımı Descartes tarafından söylenen “Düşünüyorum, öyleyse varım.” Sözünün bir devamı olarak düşünülebilir. Kişiselcilik akımında kişi öz kimliğini sürdürme ve değerlere bağlanma gibi özelliklere önem veriri. Akımın kurucusu aynı zamanda bir felsefeci olan Gottfired Wilhem Leibniz’dir. Kişiselcilik edebi akımı için temel kaynak George Berkeley kabul edilir. Akımın edebiyatta en önemli temsilcisi ise Emmanuel Mounier’dir. Parnasizm akımından etkilenme söz konusu değildir. Kişinin kendi yargısını özgürce benimsemesi özelliği baskın şekilde görülür. Bütün edebi eserlerde bireyler konu alınır. Olaylar anlatılırken bireylerin düşünce ve duyguları önem taşır. Olaylar bireylerden bağımsız olarak düşünülemez. Kişiselcilik akımı tinsel gerçekliği savunur. Bakış açıları parçalara bölünmüştür.

Gezegenler ve özellikleri ile ilgili bilgiler yazımızdadır.

Parnasizm Nedir konusuyla ilgili yorumlarınızı bekliyoruz.




Kategori: